Thursday, June 18, 2009

13 Haziran 2009 Basın Bildirisi

İşkenceyi Önleme Platformu
http://iskenceyionlemeplatformu.blogspot.com/
iskenceyionlemeplatformu@yahoo.com

ASİ Kültür Derneği, Baraka Kültür Merkezi, Homofobiye Karşı İnisiyatif, Kıbrıs Türk Psikologlar Derneği, Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı, KKTC Barolar Birliği, Lefkoşa Mahalli Barosu, Sosyal Riskleri Önleme Vakfı , TIP-İş


Iskenceyı Önleme Platformu daha önce yaptığı basın açıklamasında belirttiği üzere İşkence yasağı, kişinin vucüt bütünlüğü ve vucüt dokunulmazlığı hakkını ihlal eden ve diğer bütün insanlık dışı, zalimane ve onur kırıcı muamale ve cezaları da içine alan, kayıtsız şartsız uyulması gereken bir yasaktır. Mahkemeler tarafından yorumlanıp zaman içierisinde kapsamı genişleyen işkence yasağı AİHM’in 9 Haziran günü Türkiye aleyhine verdiği kararda aile içi şiddeti de kapsar duruma gelmiştir.

İşkenceyi Önleme Platformu, halk veya mahkeme nazarında suçlu olsun ya da olmasın hiç kimsenin işkenceye maruz kalmaması gerektiğini savunmakta ve hukuka ve insan haklarına saygılı bir yargılama sürecini, her insanın hak ettiğine inanmaktadır. Bu bağlamda, İşkenceyi Önleme Platformu olarak mağdurlardan kurumlarımıza gelen şikayetler sonucunda, 2007 yılında Mağusa Polis Karakolunda meydana gelmiş ve mağdura kalıcı hasar vermiş olduğundan makul şüphe duyduğumuz bir vakayı bugün Polis Genel Müdürlüğüne ve KKTC Hukuk Dairesine araştırılması 14 Haziran günü başvuruyoruz.

Yücel Erol cinayetinden zanlı Hasan Nur ve Mustafa Çavga’nın poliste tutuldukları süre içerisinde işkenceye maruz kaldıkları yönünde şikayet bilgimize gelmiştir. İşkence iddialarını araştırmak maksadıyla Girne Polis Müdürlüğü’ne ve ilgili karakollara gidilerek görüşülüp, zanlılarla görüşme talep edilmesine rağmen yetkililer tarafından izin verilmedi. Sadece bir zanlı avukatıyla görüştürülmek maksadıyla hücresinden çıkartılırken çok kısa bir süre içinde görülebildi. İlk bakışta, zanlının burnunda ve bileklerinde bir takım izler tespit edildi. Bu tip izler işkenceyi işaret etmesinin yanı sıra yetkililere bu hususla ilgili açıklama yapma yükümlülüğü getirmektedir. Polis yetkilileri, sağlıklı bir şekilde tutuklanan bir kişinin sağlığında meydana gelecek herhangi bir değişiklikten sorumlu olup kişinin bedeninde meydana gelen her türlü darp izini açıklamalıdır. Bununla birlikte, bu tip izlerin olması, işkencenin var olduğu yönünde makul bir şüpheyi ortaya koymaktadır. İşkence suçunun işlendiğine dair makul şüphenin olduğu durumlarda, yetkili makamlar, tarafsız ve zamanında soruşturma yürütülmesi sağlamalıdır. Darp izlerinin yanı sıra zanlı yakınlarının, zanlıların uyumalarına izin verilmediği yönünde de iddiaları mevcuttur Edinilen bilgilere göre, zanlılar hafta içerinde Girne Akçiçek Hastanesi’nde acil serviste muayene edilmiş ve darp izine rastlanmamıştır. Ancak, bu tür olaylarda esas yapılması gerekeb polis “gözleminden” uzak tam teşekküllü bir muayenedir.Tarafımızca zanlı yakınları ve zanlı avukatı ile süren temaslarımızda psikolojik ve fiziksel işkencenin var olduğu ve halen devam ettiği yönünde artmış kaygılar ve ciddi şüpheler tespit edilmiştir. Bununla beraber, 12 Haziran günü Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesinde yapılan muayenede zanlı Hasan Nur’un kollarında morluklar, ayaklarında kızarıklıklar olduğu doktor tarafından tespit edilmiştir.
İşkence gerek uluslararası hukukta gerekse ulusal hukukta hiçbir istisnaya yer verilmeden yasaklanmıştır. Söz konusu bulgular bu yasağın ihlal edilmesi riskini taşımaktadır. Ayrıca, zanlılar halen tutukludurlar ve iddiaların gerçek olması durumunda, yapılan işkencenin devam etme riski de bulunmaktadır. Bu nedenle iddiaların, yetkili kurumlar tarafından derhal araştırılması gerekmektedir.
Konu ile ilgili tarafımızca tespit edilen bir diğer önemli husus ise zanlıların avukatlarıyla ve aileleri ile görüşmesine getirilen sınırlamalardır. İnsan haklarının ihlal edilmesi riskinin en yüksek düzeyde var olduğu sorgulama safhasında, avukatın mevcudiyeti çok büyük bir önem taşımaktadır. Kaldı ki, avukatı olmaksızın bir kişinin sorgulamaya alınmasının hiç bir meşru nedeni yoktur. Belirtmek gerekir ki hukukumuzda bu hakkı engelleyen hiçbir hüküm bulunmamakta, tam aksine; Anayasamız ve genel hukuk prensipleri gereği herkesin, sorgulama-yargılama sürecinin her aşamasında avukat talep etme hakkı bulunmaktadır. Sadece bir tedbir olarak uygulanan “tutuklama”nın amacını aşan ve tutuklu haklarını ihlal edilen bu durum kabul edilemez. Yine aynı şekilde, zanlıların aileleriyle de görüşmeleri engellenmiştir.
İşkenceyi Önleme Platformu olarak polis görevlilerinin ve diğer tüm devlet yetkililerinin, hukukun üstünlüğü çerçevesinde, keyfiyetten uzak, insan haklarını esas alarak hareket etmelerini talep eder tarafımıza iletilen işkence ilgili tüm şikayetlerin takipçisi olacağımızın altını çizeriz.

İşkenceyi Önleme Platformu (a)
Ceren Göynüklü Moral

Saturday, March 14, 2009

İşkenceyi Önleme Platformu Kuruldu

İşkenceyi Önleme Platformu Kuruldu

Son zamanlarda artan bir şekilde bazı meslek örgütleri ve sivil toplum örgütlerinin gündemine gelen ve medyaya yansıyan, polis karakollarındaki işkence iddiaları üzerine sivil toplum örgütlerinin katılımıyla İşkenceyi Önleme Platformu kurulmuştur. ASİ Kültür Derneği, Baraka Kültür Merkezi, Homofobiye Karşı İnisiyatif, Kıbrıs Türk Psikologlar Derneği, Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı, Lefkoşa Mahalli Barosu, Sosyal Riskleri Önleme Vakfı ve TIP-İş platformun kurucu üyeleri oldular.

İşkence yasağı, kişinin vücut bütünlüğü ve vücut dokunulmazlığı hakkını ihlal eden ve diğer bütün insanlık dışı, zalimane ve onur kırıcı muamele ve cezaları da içine alan, kayıtsız şartsız uyulması gereken bir yasaktır. Kurulan platformun temel görevi bu ilkeye dayanarak işkence vakalarını önlemektir. Bu bağlamda, İşkenceyi Önleme Platformu’nun ileride hayata geçirmeye planladığı çalışmalar şöyle sıralanabilir:
· Makul şüphedeki iddiaların araştırılması için ilgili mercilere şikayetlerde bulunmak
· Toplumsal bilincin ve farkındalığın artırılması için kampanyalar yürütmek
Devlet yetkilileri ve her düzeyde devlet görevlilerini, işkence yasağı ve işkence yasağı kapsamında KKTC tarafından onaylanan uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülükleri konusunda bilgilendirmek
· İşkence mağdurlarına destek vermek ve devletin onayladığı uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülüklerinden dolayı başta işkencenin ceza yasasında yer alması için girişimde bulunmak ve işkence yasağına aykırı diğer mevzuatın çağdaşlaştırılmasını sağlamak
· İşkence mağdurlarına gerekli durumlarda tıbbi, psikolojik ve hukuki destek sağlamak

İşkenceyi Önleme Platformu, kendisini sadece kurucu üyelerle sınırlamamış ve konuya ilgi gösteren diğer tüm örgüt ve kurumlara da açık olup onların da desteğini beklemektedir.
Platform hakkında bilgi almak veya platfromu desteklemek isteyen kişiler ve örgütler 22 91 748 telefon numarası, iskenceyionlemeplatformu@yahoo.com veya iskenceyionlemeplat formu@gmail.com email adresleri ve http://iskenceyionlemeplatformu.blogspot.com adlı web sayfasından faydalanabilirler.

1.3.10. IŞKENCEYE VE DIĞER ZALIMANE, INSANLIK DIŞI VEYA ONUR KIRICI MUAMELE VEYA CEZAYA KARŞI SÖZLEŞME

1.3.10. IŞKENCEYE VE DIĞER ZALIMANE, INSANLIK DIŞI VEYA ONUR KIRICI MUAMELE VEYA CEZAYA KARŞI SÖZLEŞME
Genel Kurulunun 10 Aralık 1984 tarihli ve 39/46 sayılı
Kararıyla kabul edilmiş ve imzaya, onaya ve katılmaya açılmıştır.
Yürürlüğe giriş: 26 Haziran 1987

BAŞLANGIÇ
Bu Sözleşmeye Taraf Devletler;
Birleşmiş Milletler Şartı'nda ilan edilen prensiplere göre, insanlık ailesinin bütün üyelerinin sahip oldukları eşit ve vazgeçilmez haklarını tanımanın, yeryüzündeki özgürlük, adalet ve özgürlüğün temeli olduğunu dikkate alarak,
Bu hakların insanın doğuştan sahip olduğu insanlık onurundan türediğini kabul ederek,
Birleşmiş Milletler şartına ve özellikle 55. maddesine göre Devletlerin insan haklarına ve temel özgürlüklere her yerde saygı gösterilmesini ve uygun davranılmasını sağlama yükümlülüğünü dikkate alarak,
Hiç kimsenin işkence veya diğer zalimane, insanlık dışı veya onur kırıcı muamele veya cezaya maruz bırakılmayacağını öngören Insan Hakları Evrensel Bildirisi'nin 5. maddesini ve Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi'nin 7. maddesini göz önünde tutarak,
Genel Kurul tarafından 9 Aralık 1975 tarihinde kabul edilen Herkesin Işkenceye ve Diğer Zalimane, Insanlık dışı veya Onur kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı Korunmasına dair Bildiri de göz önünde tutularak,
Dünyanın her tarafında işkence ve diğer zalimane, insanlık dışı veya onur kırıcı muamele veya cezaya karşı daha etkili bir mücadele yapılmasını arzu ederek,
Aşağıdaki hükümlerde anlaşmışlardır:

I. BÖLÜM
MADDI HÜKÜMLER
1. Madde
Işkence tanımı
1. Bu Sözleşmenin amacı bakımından "işkence", bir kimseye karşı, kendisinden itiraf almak veya üçüncü kişi hakkında bilgi edinmek, kendisinin veya üçüncü kişinin yaptığı veya yaptığından kuşkulanılan bir eylem nedeniyle cezalandırmak veya kendisini veya üçüncü kişiyi korkutmak veya zorlamak amacıyla veya ayrımcılığa dayanan her hangi bir sebeple, bir kamu görevlisi veya resmi sıfatla hareket eden bir başka kişi tarafından veya bu görevlinin veya kişinin teşviki veya rızası veya
muvafakatiyle işlenen ve işlendiği kimseye fiziksel veya ruhsal olarak aşır acı veya ıstırap veren her hangi bir fiildir. Kanuni yaptırımlardan kaynaklanan veya yaptırımın doğasında bulunan veya bu yaptırımlarla rastlaşan acı veya ıstırap, işkence sayılmaz.
2. Bu madde, uygulama alanı daha geniş olan hükümlerin bulunduğu veya bulunabileceği uluslararası belge veya ulusal mevzuat hükümlerinin uygulanmasını önlemez.

2. Madde
Işkenceyi önleme yükümlülüğü ve işkenceyi haklı gösterme yasağı
1. Her bir Taraf Devlet kendi egemenliği altındaki ülkelerde işkence fiillerinin
işlenmesini önlemek için etkili yasal, idari, yargısal veya diğer tedbirleri alır.
2. Her ne olursa olsun, savaş durumu, savaş tehdidi, iç siyasal huzursuzluk veya diğer olağanüstü hal gibi her hangi bir istisnai durum, işkenceyi haklı göstermek için ileri sürülemez.
3. Bir amirin veya bir kamu makamının verdiği bir emir, işkenceyi haklı göstermek için ileri sürülemez.

3. Madde
Iade yasağı
1. Hiç bir Taraf Devlet, bir kimsenin diğer bir Devlette işkence tehlikesine maruz kalacağına inanmak için esaslı sebeplerin bulunması halinde, bu kimseyi sınır dışı edemez, geri gönderemez veya iade edemez.
2. Yetkili makamlar bu tür bir sebebin bulunup bulunmadığına karar vermek amacıyla, söz konusu Devlette insan haklarının aşır, açık veya kitlesel bir tarzda ihlalinin bulunup bulunmadığı da dahil, mümkün olduğu kadar her türlü hal ve şartı dikkate alırlar.

4. Madde
Işkenceyi cezalandırma yükümlülüğü
1. Her bir Taraf Devlet bütün işkence fiillerini kendi ceza kanunda suç olarak düzenler. Işkence fiilini işlemeye teşebbüs ile her hangi bir kimsenin işkenceye iştirak etme veya katılma oluşturan fiilleri de aynı şekilde suç olarak düzenlenir.
2. Her bir Taraf Devlet bu fiillerin aşırlıklarını göz önünde tutarak uygun cezalar ile cezalandırır.

5. Madde
Devletin yargılama yetkisi
1. Her bir Taraf Devlet dördüncü maddede belirtilen suçlar hakkında kendi yargılama yetkisini tespit etmek için aşağıdaki haller ile ilgili olarak gerekli düzenlemeleri yapar:
a) Suçların kendi egemenlik alanı içinde bulunan ülkelerde veya kendisine kayıtlı bir gemide veya uçakta işlenmesi hali;
b) Suçu işlediği iddia edilen kişinin kendi vatandaşı olması hali;
c) Kendisinin gerekli görmesi durumunda mağdurun kendi vatandaşı olması hali.
2. Her bir Taraf Devlet, fail olduğu iddia edilen kimsenin kendi egemenlik alanı üzerinde bulunması ve bu kimseyi sekizinci madde gereğince aynı maddenin birinci fıkrasında belirtilen Devletlere iade etmemesi halinde, aynı şekilde bu tür suçlar hakkında gerekli gördüğü düzenlemeleri yapar.
3. Bu Sözleşme, iç hukuka uygun olarak kullanılan bir cezai yargılama yetkisini ortadan kaldırmaz.

6. Madde
Işkence yapanı adalet huzuruna çıkarmak için alınacak tedbirler
1. Bir Taraf Devlet, kendisine sunulan bilgileri inceledikten sonra ülkesi üzerinde bulunan bir kimsenin Sözleşmenin dördüncü maddesinde belirtilen bir suçu işlemiş olduğuna ikna olduğu takdirde, bu kimseyi nezarete koyar veya adalet huzuruna çıkarmak için gerekli tedbirleri alır. Nezaret veya diğer hukuki tedbirler Devletin iç hukukunda öngörüldüğü şekilde alınır; bu tedbirler ancak bir ceza veya iade etme davasının açılmasına imkan tanınması için gerekli olduğu sürece devam eder.
2. Bu durumdaki bir Devlet olaylar hakkında derhal bir ön soruşturma yapar.
3. Bu maddenin birinci fıkrasına göre tutulan bir kimsenin, vatandaşı olduğu Devletin en yakındaki yetkili bir temsilcisi ile, eğer kendisi Vatansız ise kendisinin genellikle ikamet ettiği Devletin temsilcisi ile derhal iletişim kurmasına yardım edilir.
4. Bir Devlet bu maddeye göre bir kimseyi nezarete koymuş ise, beşinci maddenin birinci fıkrasında belirtilen Devlete böyle bir kimsenin nezarete konmuş olduğunu ve tutulmasını gerektiren şartları derhal bildirir. Bu maddenin ikinci fıkrasında yapılması istenen ön soruşturmayı yapan Devlet, vardığı sonuçları sözü edilen Devlete hemen bildirir ve yargılama yetkisini kullanmak isteyip istemediğini belirtir.

7. Madde
Kovuşturma, kanıt standardı ve adil muamele
1. Bir Taraf Devletin egemenliği altında olan bir ülkede Sözleşmenin dördüncü maddesinde belirtilen bir suçu işlemiş olduğu iddia edilen bir kimsenin bulunması halinde, bu Devlet eğer bu kimseyi iade etmeyecek ise, beşinci maddede öngörülen hallerde olayı kovuşturması için yetkili makamlarına havale eder.
2. Bu makamlar her hangi bir aşır suç hakkında o Devletin kanunları gereğince nasıl karar veriyorlarsa bu olay hakkında da aynı tarza karar verirler. Sözleşmenin beşinci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen hallerde kovuşturma ve mahkumiyet için gerekli olan kanıtlama standardı, beşinci maddenin birinci fıkrasında belirtilen olaylarda aranan kanıt standardından daha düşük olamaz.
3. Sözleşmenin dördüncü maddesindeki bir suçla bağlantılı olarak hakkında yargılama yapılan bir kimsenin muhakemenin her aşamasında adil muamele görmesi güvence altına alınır.

8. Madde
Suçluların iadesi
1. Sözleşmenin dördüncü maddesinde belirtilen suçlar, Taraf Devletler arasında varolan bir suçluların iadesi Sözleşmesi bakımından failleri iade edilebilir suçlar olarak kabul edilir. Taraf Devletler kendi aralarında yaptıkları her suçluların iadesi Sözleşmesine, bu tür suçları iade edilebilir suçlar olarak koymayı taahhüt ederler.
2. Suçluların iadesi için bir Sözleşmenin bulunması şartını arayan bir Taraf Devlet kendisiyle iade Sözleşmesi bulunmayan bir diğer Taraf Devletten suçluların iadesi talebi almış ise, bu Sözleşmeyi bu tür suçluların iadesi bakımından hukuki bir temel olarak kabul edebilir. Suçluların iadesi, kendisinden talep edilen Devletin hukukunda öngörülen diğer şartlara da tabidir.
3. Suçluların iadesi için bir Sözleşmenin bulunması şartını aramayan Taraf Devletler, talep edilen Devletin hukukunda öngörülen şartlara tabi olarak, bu tür suçları kendi aralarında iade edilebilir suçlar olarak kabul ederler.
4. Taraf Devletler arasındaki iade bakımından bu tür suçlar, sadece meydana geldikleri yerde işlenmiş suçlar olarak deşil, fakat ayrıca Sözleşmenin beşinci maddesinin birinci fıkrasında yargılama yetkisini düzenlemesi istenen Devletlerin ülkelerinde de işlenmiş suçlar olarak muameleye tabi tutulur.

9. Madde
Ceza davasında yardım yükümlülüğü
1. Taraf Devletler, Sözleşmenin dördüncü maddesinde belirtilen suçlar bakımından yürütülen ceza muhakemesi için gerekli olup ellerinde bulunan her türlü delilin verilmesi de dahil, bu muhakeme ile bağlantılı olarak birbirlerine her türlü yardımda bulunurlar.
2. Taraf Devletler bu maddenin birinci fıkrasındaki yükümlülüklerini, aralarında mevcut bulunabilecek karşılıklı adli yardım Sözleşmelerine uygun olarak yerine getirirler.

10. Madde
Işkence yasağı hakkında eğitim verilmesi
1. Her bir Taraf Devlet işkence yasağı konusundaki eğitim ve bilginin sivil veya askeri bütün kanun adamlarının, sağlık personelinin, kamu görevlilerinin ve her hangi bir biçimde gözaltına alınan,
tutulan veya hapsedilen bireylerin nezaretiyle, sorgulanmasıyla veya ıslahıyla meşgul olan diğer kimselerin eğitim programlarına dahil edilmesini sağlar.
2. Her bir Taraf Devlet bu tür kimselerin görev ve yetkileri konusunda yayınlanan yönetmelik veya talimatlarda işkence yasağına yer verir.

11. Madde
Sorgulama yöntemlerini ve uygulamayı denetleme
Her bir Taraf Devlet kendi egemenliği altındaki bir ülkede her hangi bir işkence olayının meydana gelmesini önlemek amacıyla, sorguya dair kurallar, talimatlar, yöntemler ve uygulamalar ile her hangi bir biçimde gözaltına alınan, tutulan veya hapsedilen kimselerin nezareti ve ıslahına dair düzenlemelerini de sistematik olarak denetler.

12. Madde
Işkence fiillerini soruşturma
Her bir Taraf Devlet kendi egemenliği altındaki bir ülkede bir işkence fiilinin işlendiğine inanmak için makul sebepler bulunması halinde, yetkili makamlar tarafından derhal ve tarafsız bir soruşturma yapılmasını sağlar.

13. Madde
Yetkililere şikayet hakkı
Her bir Taraf Devlet kendi egemenliği altındaki bir ülkede işkence gördüğünü iddia eden bireylere şikayet etme ve şikayetinin yetkili makamlar tarafından derhal ve tarafsız bir biçimde incelenmesini isteme hakkı sağlar. şikayet edenin ve tanıkların, şikayetin veya yapılan tanıklığın sonucu olarak her hangi bir kötü muamele veya tehdide karşı korunmasını sağlayacak gerekli tedbirler alınır.

14. Madde
Giderim ve tazimat hakkı
1. Her bir Taraf Devlet bir işkence fiili mağduruna giderim elde etme ve mümkün olduğu kadar tam bir rehabilitasyon için gereken de dahil, adil ve yeterli miktarda tazminat alma hakkı tanır. Işkence fiilinin sonucu olarak mağdurun ölmesi halinde, mağdurun bakmakla yükümlü olduğu kimseler de tazminat alma hakkına sahip olurlar.
2. Bu maddenin hiç bir hükmü, mağdurların ve diğer kimselerin ulusal hukukta mevcut bulunabilecek haklarını etkilemez.

15. Madde
Işkence altında verilen ifadeler
Her bir Taraf Devlet, işkence sonucu alındığı ortaya çıkan bir ifade, işkence yapmaktan sanık bir kimsenin aleyhine bu beyanın alındığına dair bir delil olarak kullanılması hariç, hiç bir yargılamada delil olarak ileri sürülememesini sağlar.

16. Madde
Işkence oluşturmayan diğer eylemler
1. Her bir Taraf Devlet kendi egemenliği altındaki bir ülkede, birinci maddede tanımlanan işkenceye varmayan diğer zalimane, insanlık dışı veya onur kırıcı muamele veya ceza fiillerinin bir kamu görevlisi ve resmi sıfatla hareket eden bir diğer kimse tarafından veya bu kimsenin teşviki veya rızası veya muvafakati ile işlenmesini önlemeyi taahhüt eder. Sözleşmenin özellikle 10, 11, 12 ve 13. maddelerinde yer alan yükümlülükler, işkence sözcüğü yerine diğer zalimane, insanlık dışı veya onur kırıcı bir muamele veya ceza terimleri konarak uygulanır.
2. Bu Sözleşme hükümleri diğer uluslararası belgelerin veya ulusal hukukun zalimane, insanlık dışı veya onur kırıcı muamele veya cezayı yasaklayan, veya iade veya sınırdışı etme ile ilgili hükümlerinin uygulanmasına engel olmaz.

II. BÖLÜM
ULUSLARARASI UYGULAMA HÜKÜMLERI
17. Madde
Işkenceye karşı Komite
1. Bundan sonraki hükümlerde verilen görevleri yapmak üzere bundan sonra "Komite"
diye geçecek olan bir Işkenceye Karşı Komite kurulur. Komite, yüksek ahlaki niteliklere sahip olan ve insan hakları alanında uzmanlıkları ile tanınan, kendi şahsi sıfatlarıyla görev yapabilecek on tane uzmandan oluşur. Bu uzmanlar, dengeli bir coğrafî dağılım esasına ve hukuki tecrübeye sahip bazı kimselerin Komiteye katılmasındaki yararlılığına bakılarak Taraf Devletler tarafından seçilirler.
2. Komite üyeleri, Taraf Devletler tarafından aday gösterilen kişilerin yer aldığı bir listeden gizli oyla seçilirler. Her Taraf Devlet kendi vatandaşları arasından bir kişiyi aday gösterebilir. Taraf Devletler, Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi gereğince kurulmuş bulunan Insan Hakları Komitesine üye olup Işkenceye karşı Komitede çalışmak isteyenlerin aday gösterilmesindeki yararlılığı da göz önünde tutarlar.
3. Komiteye üye seçimleri, iki yılda bir Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin çağrısı
üzerine Taraf Devletlerin bir araya geldikleri toplantılarda yapılır. Taraf Devletlerin üçte ikisiyle nisabın oluştuğu bu toplantılarda, en fazla oyu alan ve toplantıya katılıp oy kullanan Taraf Devletlerin temsilcilerinin yarıdan bir fazlasının oyunu alan kişiler Komiteye üye seçilmiş olur.
4. Ilk seçimler, bu Sözleşmenin yürürlüğe girmesinden itibaren en geç altı ay içinde yapılır. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri her bir seçimin yapılacağı tarihten en az dört ay önce Taraf
Devletleri üç ay içinde adaylarını göstermeleri için davet eder. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri bu suretle aday gösterilen kişilerin isimlerini alfabetik sıraya koyup kendilerini aday gösteren Taraf Devletleri belirterek hazırladığı isim listesini Taraf Devletlere gönderir.
5. Komite üyeleri dört yıllık bir süre için seçilirler. Aday gösterilmeleri halinde yeniden seçilebilirler. Ancak, yapılan birinci seçimde seçilen üyelerden beş tanesinin süresi iki yıl sonra sona erer; bu beş üyenin isimleri, ilk seçimden hemen sonra bu maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen toplantının başkanı tarafından kura ile belirlenir.
6. Bir Komite üyesinin ölmesi veya istifa etmesi veya bir başka nedenle Komitedeki görevini yapamayacak duruma gelmesi halinde, kendisini aday gösteren Taraf Devlet onun yerine kendi vatandaşları arasından geri kalan süreyi tamamlaması için başka bir aday göstererek, Taraf Devletlerin onayına sunar. Önerilen bu atama konusunda Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri tarafından kendilerine haber verilen Taraf Devletlerden yarısı veya daha fazlası altı hafta içinde olumsuz bir yanıt vermediği takdirde, bu atamaya onay verildiği kabul edilir.
7. Komite üyelerinin Komitedeki görevlerini yerine getirmeleri sırasında yaptıkları giderler, Sözleşmeye Taraf Devletler tarafından karşılanır.

18. Madde
Teşkilat ve masraflar
1. Komite için çalışacak kişiler iki yıllık bir süre için Komite tarafından seçilir. Bu görevliler yeniden seçilebilir.
2. Komite içtüzüğünü kendisi yapar; içtüzük kuralları diğer konuların yanında aşağıdaki konuları da düzenler:
a) Komitenin toplantı nisabının altı üyeden oluşması;
b) Komitenin kararları, mevcut üyelerin oyçokluğu ile alınması.
3. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, bu Sözleşmeye göre kurulan Komitenin görevlerini etkili bir biçimde yerine getirebilmesi için gerekli personeli ve kolaylıkları sağlar.
4. Komite, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin toplantı daveti üzerine ilk toplantısını yapar. Bu ilk toplantıdan sonra Komite, içtüzük hükümlerinde öngörüldüğü zamanlarda toplanır.
5. Komitenin ve Taraf Devletlerin toplantıları ile ilgili olarak yapılan masrafları Taraf Devletler karşılar. Bu maddenin üçüncü fıkrası gereğince görevlilerin ücretler ve imkanlar gibi Birleşmiş Milletler tarafından karşılanan giderler de yine Taraf Devletlerce geri ödenir.

19. Madde
Devlet raporları
1. Taraf Devletler Sözleşme uyarınca üstlendikleri yükümlülükleri yerine getirmek için aldıkları tedbirler hakkında hazırladıkları raporları, Sözleşmenin ilgili Taraf Devlet bakımından yürürlüğe girmesinden itibaren bir yıl içinde Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği aracılığıyla Komiteye sunarlar. Bundan sonra aldıkları yeni tedbirler konusunda her dört yılda bir ek raporlar ile Komitenin istediği zaman hazırladıkları diğer raporları Komiteye sunarlar.
2. Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği aldığı raporları diğer bütün Taraf Devletlere gönderir.
3. Her rapor Komite tarafından incelenir ve Komite bu raporlar hakkında gerekli gördüğü yorumları yapar; Komite yaptığı bu yorumları ilgili Taraf Devlete gönderir. Taraf Devlet Komitenin bu yorumları üzerinde yaptığı saptamalar ile birlikte Komiteye bir cevap verebilir.
4. Komite Yirmi dördüncü maddeye göre verdiği yıllık raporuna, gerekli gördüğü takdirde, ilgili Taraf Devletten aldığı saptamalarla birlikte bu maddenin üçüncü fıkrasına göre yaptığı yorumları da ekleyebilir. Ilgili Taraf Devlet tarafından talep edilmesi halinde Komite, bu maddenin birinci fıkrasına göre sunulan raporun bir kopyasını da ekleyebilir.

20. Madde
Inceleme ve araştırma
1. Komite, Taraf Devletin egemenliği altındaki bir ülkede işkencenin sistematik olarak yapıldığına dair esaslı belirtilerin bulunduğunu gösteren bilgileri güvenilir kaynaklardan alması halinde, kendisine ulaşan bilginin incelenmesi ve bu amaçla söz konusu bilgi hakkında saptamalarını sunması için bu Taraf Devleti kendisiyle işbirliği yapmaya davet eder.
2. Komite, ilgili Taraf Devlet tarafından kendisine sunulmuş saptamalar ile birlikte elindeki mevcut diğer enformasyonu da dikkate alarak, gerekli gördüğü takdirde bir ya da birden fazla Komite üyesini hemen gizli bir araştırma yapmaları ve durumu Komiteye rapor etmeleri için görevlendirme kararı alır.
3. Yukarıdaki ikinci fıkraya göre bir araştırma yapılacak olursa, Komite, ilgili Taraf Devletin işbirliği yapmasını ister. Ilgili Taraf Devlet ile yapılan antlaşma, bu Devletin ülkesine bir ziyaret yapmayı da içerebilir.
4. Komite, ikinci fıkraya göre bir üyesinin veya üyelerinin yaptıkları tespitleri inceledikten sonra, durum çerçevesinde uygun gördüğü yorumları veya önerileri ile birlikte, üyelerinin yaptıkları tespitleri ilgili Taraf Devlete gönderir.
5. Bu maddenin birinci fıkrasından dördüncü fıkrasına kadar belirtilen bütün Komite işlemleri gizli olarak yapılır; bu işlemlerin her aşamasında Taraf Devletin işbirliği yapmasıaranır. Komite ikinci fıkraya uygun olarak bir araştırma yapılması amacıyla bu tür işlemleri tamamlandıktan sonra, ilgili Taraf Devlet ile konuyu görüşmesinin ardından, Yirmi dördüncü maddeye göre hazırlayacağı yıllık raporunda yaptığı işlemlerle vardığı sonuçların bir özetine yer verebilir.

21. Madde
Devlet şikayetleri
1. Bu Sözleşmeye Taraf bir Devlet bu maddeye göre her hangi bir zamanda Komitenin, bir Taraf Devletin bu Sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediğine dair diğer bir diğer Taraf Devlet hakkında şikayetlerine sebep olan iddialarını alma ve inceleme yetkisini tanıdığını beyan edebilir. Bu tür şikayetler, sadece kendisi bakımından Komitenin yetkisini tanıma beyanı vermiş bir Taraf Devlet tarafından yapılması halinde, bu maddede belirtilen usule göre alınıp incelenebilir. Bir şikayetin, tanıma beyanında bulunmamış bir Taraf Devlet ile ilgili olarak yapılması halinde, Komite bu şikayeti ele alamaz. Bu maddeye göre alınan şikayetler aşağıdaki usule göre ele alınıp incelenir;
a) Bir Taraf Devlet, diğer bir Taraf Devletin bu Sözleşme hükümlerini uygulamadığını düşünürse, bu mesele hakkında yazılı bir şikayet biçiminde o Taraf Devletin dikkatini çeker. şikayetin alınmasından itibaren üç ay içinde, şikayeti alan Devlet şikayeti gönderen Devlete meseleyi açıklığa kavuşturan bir açıklama veya bir başka beyan gönderir; bu beyanda mümkün olduğu kadar ve konuyla ilgili olduğu ölçüde, mesele hakkında iç hukukta alınan, sürmekte olan veya kullanılabilir olan usullere ve hukuki yollara yer verilir;
b) Ilk şikayetin alıcı Devlet tarafından alınmasından itibaren altı ay içinde mesele her iki Taraf Devleti de tatmin edici bir şekilde sonuçlanmaz ise, her iki Devlet de hem Komiteye ve hem de diğer Devlete verecekleri bir bildirim ile meseleyi Komiteye intikal ettirme hakkına sahiptir;
c) Komite kendisine intikal eden bir meseleyi ancak, uluslararası hukukun genellikle tanınmış prensiplerine uygun olarak bütün iç hukuk yollarının harekete geçirilmiş ve tüketilmiş olduğunu tespit ettikten sonra ele alabilir. Yç hukuk yollarının tüketilmesi makul olamayacak derecede uzun sürecek ise veya bu Sözleşmenin ihlal edilmesinden ötürü mağdur olan kimseye etkili bir giderim sağlama ihtimali yoksa, bu kuralın uygulanmış olması aranmaz;
d) Komite bu maddeye göre şikayetleri incelerken kapalı toplantılar yapar;
e) Komite yukarıdaki c) bendinde yer alan hükümler çerçevesinde, meselenin bu Sözleşmede öngörülen yükümlülüklere saygı esasına dayanan dostane bir biçimde çözümlenmesi için ilgili Taraf Devletlere yardım eder. Komite bu amacı gerçekleştirebilmek için eğer gerekiyorsa, Tarafları uzlaştırmak üzere bir ad hoc Komisyon kurar;
f) Komite bu fıkraya göre kendisine intikal eden bir mesele ile alakalı her türlü bilgiyi, b) bendinde sözü edilen ilgili Taraf Devletlerin kendisine vermelerini isteyebilir;
g) Bu fıkranın b) bendinde sözü edilen Taraf Devletler, bir mesele Komite tarafından incelendiği sırada temsil edilme ve sözlü ve/veya yazılı sunuşlarda bulunma hakkına sahiptirler;
h) Komite Yukarıdaki b) bendine göre bir bildirim aldığı tarihten itibaren on iki ay içinde aşağıdaki şekilde bir rapor hazırlar:
(i) Eğer e) bendinde sözü edilen çözüme ulaşılmış ise, Komite raporunda sadece olayların kısa bir özetini ve ulaşılan sonucu belirtmekle yetinir;
(ii) Eğer e) bendinde sözü edilen çözüme ulaşılamamış ise, Komite raporunda olayların kısa bir özetini belirtmekle yetinir; ayrıca ilgili Taraf Devletler tarafından yapılan yazılı sunuşlar ile sözlü sunuşların tutanakları rapora eklenir. Mesele ne olursa olsun rapor, ilgili Taraf Devlete iletilir.
2. Bu maddenin hükümleri, bu Sözleşmeye Taraf Devletlerden beş tanesi birinci fıkraya göre beyanda bulunduktan sonra yürürlüğe girer. Bu beyanlar Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine tevdi
edilir; Genel Sekreter bu beyanların bir kopyasını diğer Taraf Devletlere iletir. Yapılmış bir beyan her zaman, Genel Sekretere gönderilecek bir bildirimle geri alınabilir. Böyle bir geri alma, daha önce bu maddeye göre intikal ettirilmiş bir şikayetin konusu olan bir meselenin incelenmesine engel olmaz; ancak geri alma bildiriminin Genel Sekreter tarafından alınmasından sonra bir Taraf Devlet tarafından bu maddeye göre yapılacak yeni bir şikayet, ilgili Taraf Devlet tarafından yeni bir beyanda bulunulmadıkça, Komite tarafından ele alınmaz.

22. Madde
Bireysel şikayetler
1. Sözleşmeye Taraf bir Devlet bu maddeye göre her hangi bir zamanda Komitenin, bir Taraf Devletin egemenliği altındaki bireylerin bu Sözleşme hükümlerinin ihlal edilmesinden ötürü mağdur olduğunu iddia ederek yaptıkları şikayetleri veya onlar adına yapılan şikayetleri alma ve inceleme yetkisini tanıdığını beyan edebilir. Komite, böyle bir beyanda bulunmamış bir Taraf Devlet aleyhine yapılan şikayetleri ele alamaz.
2. Komite, bu maddeye göre yapılan ve fakat imzasız olan veya şikayette bulunma hakkını istismar ettiği düşünülen veya bu Sözleşme hükümleri ile bağdaşmayan bir şikayetin kabuledilemez olduğuna karar verir.
3. Komite, ikinci fıkra hükümleri saklı kalmak kaydıyla bu maddeye göre kendisine yapılan bir şikayeti, birinci fıkraya göre beyanda bulunmuş olan ve Sözleşme hükümlerini ihlal ettiği ileri sürülen Sözleşmeye Taraf Devletin dikkatine sunar. şikayeti alan Devlet altı ay içinde Komiteye, meseleyi açıklığa kavuşturan ve meseleyi çözmek için almış olabileceği tedbirleri belirten yazılı bir açıklama veya beyan sunar.
4. Komite bu maddeye göre kendisine ulaşan şikayetleri, bireyin sunduğu veya onun adına kendisine sunulan bütün bilgilere ve söz konusu Taraf Devletin verdiği bilgilere göre inceler.
5. Komite aşağıdaki hususları tespit etmedikçe, bu maddeye göre bir bireyden gelen şikayeti ele alamaz:
a) Aynı mesele bir başka uluslararası soruşturma veya çözüm usulüne göre incelenmediği ve incelenmekte olmadığı;
b) Bireyin bütün iç hukuk yollarını tüketmiş olduğu; eğer iç hukuk yollarına başvurulması makul olmayan ölçüde uzun sürecek ise veya Sözleşmenin ihlal edilmesinden mağdur olan kimseye etkili bir giderim sağlama ihtimali yoksa, bu kural uygulanmaz.
6. Komite bu maddeye göre yapılan şikayetleri incelerken kapalı toplantılar yapar.
7. Komite ulaştığı sonuçları söz konusu Taraf Devlete ve bireye gönderir.
8. Bu madde hükümleri, beş Taraf Devletin bu maddenin birinci fıkrasına göre beyanda bulunmasından sonra yürürlüğe girer. Bu beyanlar Taraf Devletler tarafından Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğine tevdi edilir. Genel Sekreter bu beyanların bir kopyasını diğer Taraf Devletlere iletir. Yapılmış olan bir beyan her zaman Genel Sekreterliğe gönderilecek bir bildirimle geri alınabilir. Bir beyanın bu şekilde geri alınması, bu maddeye göre intikal ettirilmiş bir şikayetin konusu olan bir
meselenin incelenmesini engellemez; geri alma beyanının Genel Sekreterliğe ulaşmasından sonra bu maddeye göre bir bireyin yaptığı ve onun adına yapılan bir beyan, Taraf Devlet yeni bir beyanda bulunmadıkça, Komite tarafından ele alınamaz.

23. Madde
Ayrıcalıklar ve muafiyetler
Komite üyeleri ile Yirmi birinci maddenin birinci fıkrasının e) bendine göre atanan üyeler, Birleşmiş Milletlerin Ayrıcalıkları ve Muafiyetleri hakkında Sözleşmenin ilgili maddelerinde Birleşmiş Milletler için görev yapan uzmanların yararlandıkları kolaylıklardan, ayrıcalıklardan ve muafiyetlerden yararlanma hakkına sahiptir.

24. Madde
Yıllık raporlar
Komite bu Sözleşmeye gereceğince yaptığı faaliyetlere ilişkin hazırladığı raporunu Taraf Devletlere ve Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna gönderir.

III. BÖLÜM
SON HÜKÜMLER
25. Madde
Imza ve onay
1. Bu Sözleşme bütün Devletlerin imzasına açıktır.
2. Bu Sözleşme onaya tabidir. Onay belgeleri Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğine tevdi edilir.
26. Madde
Katılma
Bu Sözleşme bütün Devletlerin katılmasına açıktır. Katılma, katılma belgesinin Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğine tevdi edilmesinden sonra yürürlüğe girer.

27. Madde
Yürürlüğe girme
1. Bu Sözleşme, yirminci onay veya katılma belgesinin Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğine tevdi edilmesinden itibaren otuz gün sonra yürürlüğe girer.
2. Bu Sözleşmeye yirmici onay veya katılma belgesinin tevdi edilmesinden sonra onaylayan veya katılan her Devlet bakımından Sözleşme, kendi onay veya katılma belgesini tevdi etmesinden itibaren otuz gün sonra yürürlüğe girer.

28. Madde
Komitenin yetkisine dair beyanda bulunma
1. Her Devlet Sözleşmeyi imzalama veya onaylama veya katılma sırada Komitenin Yirminci maddede öngörülen yetkisini tanımadığını beyan edebilir.
2. Bu maddenin birinci fıkrasına göre çekince koyan bir Taraf Devlet her zaman Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğine yapacağı bir bildirimle bu çekincesini geri alabilir.

29. Madde
Sözleşmede değişiklik yapılması
1. Bu Sözleşmeye Taraf bir Devlet, Sözleşmede değişiklik önerisinde bulunabilir ve bu öneriyi Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğine gönderir. Bundan sonra Genel Sekreter değişiklik önerisi ile birlikte bu önerinin ele alınması ve oylanması amacıyla Taraf Devletlerin katılacağı bir Konferansın yapılmasını destekleyip desteklemediklerini kendisine bildirmeleri talebini gönderir. Bu konudaki irtibatın yapıldığı tarihten itibaren dört ay içinde Taraf Devletlerden üçte birinin böyle bir konferansı desteklemeleri halinde, Genel Sekreter Birleşmiş Milletler gözetiminde bir konferans düzenler. Konferansta hazır bulunan ve oylamaya katılan Devletlerin çoğunluğu tarafından bir değişikliğini kabul edilmesi halinde, Genel Sekreter bu değişikliği bütün Taraf Devletlerin onayına sunar.
2. Bu maddenin birinci fıkrasına göre kabul edilen bir değişiklik, bu Sözleşmeye Taraf Devletlerin üçte ikisi kendi anayasal uygun olarak bu değişikliği kabul ettiklerini Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine bildirdikten sonra yürürlüğe girer.
3. Bir değişlik yürürlüğe girdikten sonra, bu değişikliği kabul eden Taraf Devletler bakımından yürürlüğe girer; diğer Taraf Devletler bu Sözleşmenin hali hazırdaki hükümleri ve daha önce kendilerinin kabul ettikleri değişiklik hükümleri ile bağlı olmaya devam ederler.

30. Madde
Yorumlama kuralları
1. Iki veya daha fazla Taraf Devlet arasında bu Sözleşmenin yorumlanması veya uygulanması ile ilgili olarak çıkan bir uyuşmazlık müzakere yoluyla çözümlenemediği takdirde, bu Devletlerden birinin talebi üzerine hakeme havale edilir. Hakem talebinde bulunmalarından itibaren altı ay içinde Tarafların hakemliğin kuruluşu üzerine anlaşamamaları halinde, bu Taraflardan biri uyuşmazlığı Uluslararası Adalet Mahkemesinin Statüsüne uygun olarak, Mahkemenin önüne götürebilir.
2. Her bir Taraf Devlet, Sözleşmeyi imzalama, onaylama veya katılma anında, bu maddenin birinci fıkrası ile kendisini bağlı tutmadığını beyan edebilir. Diğer Devletler, bu tür bir çekince koymuş bulunan Devlet karşısında bu maddenin birinci fıkrası ile bağlı sayılmazlar.
3. Bu maddenin ikinci fıkrasına göre bir çekince koymuş olan her hangi bir Taraf Devlet, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğine bir bildirimde bulunarak her zaman bu çekincesini geri alabilir.

31. Madde
Sözleşmeden çıkma
1. Bir Taraf Devlet, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğine yapacağı yazılı bir bildirimle bu Sözleşmeden çıktığını bildirebilir. Çıkma bildirimi, bu bildirimin Genel Sekreter tarafından alınmasından itibaren bir yıl sonra yürürlüğe girer.
2. Bu tür bir çıkma Sözleşmeci Devleti bu Sözleşmeye göre üstlendiği yükümlülüklerinden, çıkma bildiriminin yürürlüğe girmesinden önce bir yıllık bir dönem içinde meydana gelen eylem ve işlemler bakımından kurtarmaz; ayrıca bu çıkma bildirimi, çıkmanın yürürlüğe girme tarihinden önce Komite tarafından ele alınan bir meselenin incelenmesine devam edilmesini engellemez.
3. Bir Taraf Devletin çıkma bildiriminin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, Komite bu Devletle ilgili yeni bir mesele hakkında inceleme yapmaya başlayamaz.

32. Madde
Genel Sekreter tarafından yapılan bildirimler
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, Birleşmiş Milletlere üye olan bütün Devletleri ve bu Sözleşmeyi imzalamış ve bunu uygun bulmuş bütün Devletleri aşağıdaki konularda bilgilendirir:
a) Sözleşmenin yirmi beş ve yirmi altıncı maddelerine göre imzalar, onaylar ve katılmalar;
b) Bu Sözleşmenin yirmi yedinci maddesine göre yürürlüğe girmesi ile yirmi dokuzuncu maddeye göre yapılan değişikliklerin yürürlüğe girmesi;
c) Sözleşmenin 31. maddesine göre Sözleşmeden çıkma bildirimleri.

33. Madde
Orijinal metinler
1. Arapça, Çince, Ingilizce, Fransızca, Rusça ve Ispanyolca metinleri eşit ölçüde eşit ölçüde geçerli olan bu Sözleşme Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğine tevdi edilir.
2. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri bu Sözleşmenin onaylı bir örneğini bütün Devletlere gönderir.

İşkencenin ve Gayrıinsani ya da Küçültücü Ceza Veya Muamelenin Önlenmesine Dair Avrupa Sözleşmesi

İşkencenin ve Gayrıinsani ya da Küçültücü Ceza Veya Muamelenin Önlenmesine Dair Avrupa Sözleşmesi


Sözleşme Metni ve Açıklayıcı Rapor
Avrupa Antlaşmaları Serisi (ETS)- No. 126.
1 (ETS No. 151) ve 2 (ETS No. 152) No’lu Protokol hükümlerine göre değiştirilmiş olan metin 1 Mart 2002’de yürürlüğe girmiştir.
Aşağıda imzaları bulunan Avrupa Konseyi üyesi Devletler, İnsan Haklarının ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına Dair Sözleşme hükümlerini dikkate alarak;
aynı Sözleşmenin, ‘hiçkimse işenceye veya gayriinsani veya küçütüüceza veya
muameleye tabi tutulmayacaktı’ şklindeki 3 ücümaddesini hatıda tutarak;
3. Madde ihlalinin mağurlarıolduklarııiddia eden kişlerle ilgili olarak bu Söleşede
ögöüen mekanizmanı işemekte olduğnu kaydederek;
hüriyetinden yoksun bıakıan kişlerin işence ve gayriinsani ya da küçütüüceza veya
muameleye karşıkorunmalarıı, ziyaretlere dayanan, öleyici nitelikte, adli olmayan yollarla
kuvvetlendirilebileceğne kani olarak;
aşğıaki gibi anlaşalardı:

Bölüm I
Madde 1
İşkencenin ve Gayrıinsani ya da Küçültücü Ceza veya Muamelenin Önlenmesi için bir Avrupa
Komitesi teşkil olunacaktır (bundan sonra ‘Komite’ olarak anıacaktı). Komite, ziyaretler yapmak
suretiyle, hüriyetinden yoksun bıakıan kişlere yapıan muameleyi, gerekli ise bu gibi kişlerin
işence ve gayrınsani ya da küçütüüceza veya muameleden korunmalarıı
kuvvetlendirilmesi amacıla inceleyecektir.

Madde 2
Herbir Taraf, bu Sözleşmeye uygun olarak, yetkili olduğu ve bir kamu makamı tarafından
hürriyetinden yoksun bırakılan kişilerin bulunduğu herhangi bir yere ziyaretler yapılmasına izin
verecektir.

Madde 3
İŞKENCENİN VE İNSANLIKDIŞI YADA KÜÇÜLTÜCÜ CEZA VEYA MUAMELENİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN AVRUPA Bu Sözleşmenin uygulanmasında, Komite ve ilgili Tarafın yetkili milli makamları birbirleriyle
işbirliği yapacaktır.

Bölüm II
Madde 4
1. Komite, Tarafların sayısına eşit sayıda üyelerden oluşacaktır.
2.Komite üyeleri, Sözleşmenin kapsadığı alanlarda insan hakları konusunda yetkileriyle tanınan
veya mesleki deneyimi olan yüksek ahlaki karaktere sahip olan kişiler arasından seçilecektir.
3. Komite’nin iki üesi aynıdevletin vatandaşıolmayacaktı.
4. Üeler kendi kişsel sıatlarıile göev yapacaklar, bağısı ve tarafsı olacaklar ve Komiteye
etkin şkilde hizmet vermeye hazı olacaklardı.

Madde 5 ¹
1. Komite üyeleri, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Bürosu tarafından hazırlanacak isim
listesinden Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından mutlak çoğunlukla seçilecektir;
tarafların Parlamenter Meclisteki milli heyetleri, asgari ikisi kendi vatandaşı olan, üç aday
gösterecektir.
Komiteye Avrupa Konseyi üyesi olmayan bir ülkeden üye seçileceği zaman Parlamenter Meclis
Bürosu o devletin meclisini asgari ikisi kendi vatandaşı olan üç aday göstermeye davet
edecektir. Bakanlar Komitesi tarafından seçim söz konusu taraf ile istişareyi takiben
gerçekleştirilecektir.
2. Arızi olarak boşalan üyelikler için aynı usul takip edilecektir.
3. Komite üyeleri dört yıllık süre için seçilecektir. Üyeler iki defa yeniden seçilebilirler. Bununla
birlikte, ilk seçimde seçilen üyelerden üçünün süresi, iki yıl sonunda bitecektir. Görev süreleri ilk
iki yıllık süre sonunda bitecek üyeler, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri tarafından, ilk seçimin
tamamlanmasından hemen sonra kura ile tayin olunacaktır.
4. Komite’nin üelerinin yarııı mükü olduğ kadar her iki yıda bir yenilenmesini sağamak
içn, Bakanlar Komitesi herhangi bir seçmden öce, seçlecek bir ya da daha fazla üenin göev
süesinin, altıan fazla ve ikiden az olmamak kaydıla döt yıdan farklıolmasıyöüde karar
verebilir.
5. Birden fazla göev süesinin sö konusu olduğ ve Bakanlar Komitesi’nin öceki paragrafıuyguladığıdurumlarda, göev süelerinin tahsisi hemen seçmin ardıdan Genel Sekreter
tarafıdan yapıacak çkilişile belirlenecektir. ¹ 1 (ETS No. 151) ve 2 (ETS No. 152) No’lu
Protokol hükümlerine göre değiştirilmiş olan metin.

Madde 6
1. Komite gizli olarak toplanacaktır. Toplantı için yeterli üye sayısı Komite üyelerinin
çoğunluğuna eşit olacaktır. Komite kararları, 10 uncu maddenin 2nci paragrafı saklı kalmak
kaydiyle, mevcut üyelerin çoğunluğu ile alınacaktır.
2. Komite, çalışma tüzüğünü kendi hazırlayacaktır.
3. Komitenin Sekretarya hizmetleri Avrupa Konseyi Genel Sekreteri tarafından sağlanacaktır.


Bölüm III
Madde 7
1. Komite, 2nci maddede belirtilen yerleri ziyaretler düzenleyecektir. Devreyi ziyaretlerden ayrı
olarak; Komite şartların gerektirmekte olduğunu gördüğü taktirde, bu nitelikte başka ziyaretler
de düzenleyebilir.
2. Genel bir kural olarak, ziyaretler en az iki Komite üyesi tarafından yapılacaktır. Komite,
gerekli gördüğü taktirde, uzmanlardan ve tercümanlardan yararlanacaktır.

Madde 8
1. Komite, ilgili Taraf Hükümetine ziyaret yapma niyetini bildirecektir. Bu
bildirimden sonra Komite, 2nci maddede belirtilen herhangi bir yeri, herhangi bir zamanda
ziyaret edebilir.
2. Taraf ülke, Komiteye görevini ifa etmesi için aşağıdaki kolaylıkları sağlayacaktır:
a) Ülkesine giriş ve kısıtlama olmaksızın seyahat hakkı;
b) Hürriyetinden yoksun bırakılan kişilerin bulundukları yerler hakkındaki tüm bilgilerin
sağlanması;
c) Hürriyetinden yoksun bırakılan kişilerin bulunduğu her türlü yere, buralarda kısıtlama
olmadan dolaşma hakkı dahil olmak üzere, sınırsız giriş;
d) İlgili tarafın elinde olup da, Komite’nin göevini yapmasıiçn gerekli olan diğr bilgilerin
sağanması Bu gibi bilgilerin istenmesinde, Komite, milli hukuk ve mesleki ahlakı uygulanabilir
kurallarııdikkate alacaktı.
3. Komite, hüriyetinden yoksun bıakıan kişlerle öel olarak göüşbilir.
4. Komite, ilgili bilgi verebileceğne inandığıherhangi bir kiş ile serbestç muhabere edebilir.
5. Komite, gerekiyorsa, ilgili tarafı yetkili makamlarıa gölemlerini derhal bildirebilir.

Madde 9
1. İstisnai şartlarda, ilgili Tarafın yetkili makamları, Komite tarafından teklif olunan belirli bir
ziyaret yerine veya ziyaret zamanına karşı Komiteye girişimde bulunabilirler. Bu gibi girişimler,
yalnızca, milli savunma, kamu güvenliği, kişilerin hürriyetlerinden yoksun bırakıldıkları yerlerde
ciddi karışıklık, bir kişinin sağlık durumu veya ciddi bir suça taalluk eden acil bir sorgulamanın
yürütülüyor olması gerekçeleriyle yapılabilir.
2. Bu gibi girişimleri takiben, Komite ve ilgili Taraf, durumu açıklığa kavuşturmak ve Komite’nin
göevini süatle yerine getirmesini sağayacak düenlemeler üerinde mutabı kalmak üere
hemen yekdiğri ile danışalara girişcektir. Bu düenlemeler, Komite’nin ziyaret etmeyi
önerdiği herhangi bir şahsın başka bir yere nakledilmesini kapsayabilir. Ziyaret yapılıncaya
kadar ilgili Taraf, Komite’ye alakalıkiş hakkıda bilgi sağayacaktı.

Madde 10
1. Her ziyaretten sonra Komite, ilgili Tarafın sunabileceği gözlemleri de dikkate alarak, ziyaret
sırasında tespit ettiği vakıalar hakkında bir rapor düzenleyecektir. Komite, gerekli gördüğü
taktirde tavsiyelerine de yer verebileceği raporunu ilgili Tarafa gönderecektir. Komite, ilgili Taraf
ile, hürriyetinden yoksun bırakılan kişilerin daha iyi korunmaları konusunda gerekli ise önerilerde
bulunmak maksadıyla, danışmalarda bulunabilir.
2. İlgili Taraf işbirliği yapmadığı, ya da Komite’nin tavsiyeleri ışığıda durumun iyileşirilmesini
reddettiğ taktirde, Komite, ilgili Tarafa göüşerini bildirme imkanıı verilmesini müeakip,
üelerinin üçe-iki çğnluğ ile, konu hakkıda kamuya bir açılama yapımasıa karar
verebilir.

Madde 11
1. Komite tarafından ziyaret ile ilgili olarak toplanan bilgiler, Komite raporu ve ilgili Taraf ile
danışmalar gizli olacaktır.
2. Komite, ilgili Tarafın talep etmesi halinde, ilgili tarafın yorumları ile birlikte raporunu
yayınlayacaktır.
3. Bununla birlikte, ilgili şahsın açık rızası olmaksızın hiçbir şahsi bilgi yayınlanmayacaktır.

Madde 12 ¹
Komite, 11inci maddede yer alan gizlilik kurallarına bağlı olarak, her yıl faaliyetleri konusunda
Bakanlar Komitesine bir genel rapor sunacak, bu rapor Parlamenter Meclise ve Sözleşmeye
taraf olup Avrupa Konseyi üyesi olmayan devletlere de gönderilecek ve kamuya açıklanacaktır.
¹
1 (ETS No. 151) No’lu Protokol hükümlerine göre değiştirilmiş olan metin.

Madde 13
Komite üyeleri, Komiteye yardım eden uzman ve diğer şahıslar, görevleri sırasında ve görevleri
sona ermesini müteakip, görevlerinin yerine getirilmesi sırasında edindikleri bilgilerin ve
öğrendikleri vakıaların gizliliğini muhafaza etmekle yükümlüdürler.

Madde 14
1. Komiteye yardım eden kişilerin isimleri, 8inci maddenin 1inci paragrafı gereğince yapılacak
bildirimde belirtilecektir.
2. Uzmanlar, Komitenin talimatı ve yetkisi altında faaliyet göstereceklerdir. Bunlar, bu
Sözleşmenin kapsadığı alanlarda özellikle bilgi ve deneyim sahibi olacaklar ve Komite üyeleri
gibi aynı şekilde bağımsızlık, tarafsızlık ve hizmete hazır bulunma kurallarıyla bağlı olacaklardır.
3. Bir Taraf, istisnai olarak, Komiteye yardım eden herhangi bir uzman veya başka bir şahsın,
ülkesinde bir yere yapılacak ziyarette yer almasına müsaade edilmeyebileceğini beyan edebilir.

Bölüm IV
Madde 15
Herbir Taraf, Hükümetine yapılacak bildirimleri almaya yetkili merciin ve tayin edebileceği
herhangi bir irtibat görevlisinin isim ve adresini Komiteye bildirecektir.

Madde 16
Komite, Komite üyeleri ve 7nci maddenin 2nci paragrafında atıf yapılan uzmanlar, bu
Sözleşmenin Ek’inde yer alan ayrıalı ve bağışılılardan yararlanacaklardı.

Madde 17
1. Bu Sözleşme, hürriyetinden yoksun bırakılan kişiler için daha fazla koruma sağlayan iç
mevzuat veya uluslar arası herhangi bir anlaşma hükmüne zarar vermeyecektir.
2. Bu sözleşmenin hiçbir hükmü, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi organlarının yetkilerini veya
bu Sözleşme gereğince Taraflarca üstlenilen yükümlülükleri sınırlar veya bunlardan sapmaya
imkan verir şekilde yorumlanamaz.
3. Komite, 12 Ağustos 1949 tarihli Cenevre Sözleşmeleri ve buna bağlı 8 Haziran 1977 tarihli Ek
Protokoller uyarınca, himayeci Devlet veya Uluslararası Kızılhaç Komitesi temsilci veya
delegelerinin müessir şekilde düzenli olarak ziyaret ettikleri yerleri ziyaret etmeyecektir.

Bölüm V
Madde 18 ¹
1. Sözleşme, Avrupa Konseyine üye devletlerin imzasına açık olacaktır. Sözleşme, onaylama
kabul veya tasvibe tabi olacaktır. Onaylama, kabul veya tasvip belgeleri Avrupa Konseyi Genel
Sekreterine tevdi olunacaktır.
2. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Avrupa Konseyi üyesi olmayan herhangi bir devleti
Sözleşme’ye katımaya davet edebilir. ¹ 1 (ETS No. 151) No’lu Protokol hükümlerine göre
değiştirilmiş olan metin.

Madde 19 ¹
1. Bu Sözleşme, 18inci madde hükmüne uygun olarak yedi Avrupa Konseyi üyesi devletin
Sözleşme ile bağlı olduklarına dair rızalarını beyan ettikleri tarihi takip eden üç aylık sürenin
dolmasını izleyen ayın birinci günü yürürlüğe girecektir.
2. Bu Sözleşme ile bağlı olduğuna dair rızasını sonradan beyan eden herhangi bir devletle ilgili
olarak, Sözleşme, onaylama, kabul, tasvip veya katılım belgesinin tevdii tarihini takip eden üç
aylık sürenin dolmasını izleyen ayın birinci günü yürürlüğe girecektir. ¹ 1 (ETS No. 151) No’lu
Protokol hükümlerine göre değiştirilmiş olan metin.

Madde 20 ¹
1. Herhangi bir devlet, imzalama sırasında ve onaylama, kabul veya tasvib belgesini tevdi
ederken Sözleşmenin uygulanacağı toprağı veya toprakları belirleyecektir.
2. Herhangi bir devlet, daha sonraki bir tarihte Avrupa Konseyi Genel Sekreterine hitaben
yapacağı bir beyan ile, bu Sözleşmenin uygulanmasını, beyanında belirlediği diğer herhangi bir
toprağa teşmil edebilir. Bu toprak ile ilgili olarak Sözleşme, böyle bir beyanın Genel Sekreter
tarafından alındığı tarihi takip eden üç aylık sürenin dolmasını izleyen ayın birinci günü
yürürlüğe girecektir.
3. Bundan önceki iki paragraf uyarınca yapılmış herhangi bir beyan, bu beyanda zikredilen
herhangi bir toprak ile ilgili olarak, Avrupa Konseyi Genel Sekreterine hitaben yapılacak bir
bildirim ile geri alınabilir. Geri almak, böyle bir bildirimin Genel Sekreter tarafından alındığı tarihi
takip eden üç aylık sürenin dolmasını izleyen ayın birinci günü geçerli olacaktır. ¹ 1 (ETS No.
151) No’lu Protokol hükümlerine göre değiştirilmiş olan metin.

Madde 21
Bu Sözleşme hükümleri ile ilgili olarak çekince konulamaz.
Madde 22
1. Herhangi bir Taraf, Avrupa Konseyi Genel Sekreterine göndereceği bir bildirim ile
Sözleşmenin feshini ihbar edebilir.
2. Böyle bir ihbar, beyanın Genel Sekreter tarafından alındığı tarihi takip eden oniki aylık
sürenin dolmasını izleyen ayın birinci günü geçerli olacaktır.

Madde 23 ¹
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri, Avrupa Konseyine üye devletlere ve Avrupa Konseyi üyesi
olmayıp Sözleşmeye taraf olan devletlere:
a) Her imza işlemini,
b)Her onaylama, kabul, tasvib veya katılım belgesinin tevdi edilmesini,
c) Bu Sözleşmenin 19uncu ve 20nci maddelerine uygun olarak yürürlüğe girdiği her tarihi,
d) Sözleşmenin 8inci ve 10uncu maddelerine uygun olarak yapılan işlem hariç olmak üzere, bu
Sözleşmeyi ilgilendiren herhangi bir işlem, bildirim veya yazışmayı bildirecektir.
Yukarıdaki hükümleri kabul zımnında gereği gibi yetkili kılınmış aşağıda imzaları bulunanlar işbu
Sözleşmeyi imzalamışlardır.
Avrupa Konseyi arşivlerinde saklanacak olan işbu Sözleşme, İngilizce ve Fransızca olarak ve
her iki metin de aynı derecede geçerli olmak üzere, tek nüsha halinde 26 Kasım 1987 tarihinde
Strasbourg’da düenlenmişir. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Avrupa Konseyine üe
devletlerin her birine bu Söleşenin aslıa uygun suretlerini tevdi edecektir. ¹ 1 (ETS No. 151)
No’lu Protokol hükümlerine göre değiştirilmiş olan metin.

EK
Ayrıcalık ve Bağışıklıklar
(Madde 16)
1. Bu ekin maksadı bakımından, Komite üyelerine yapılan atıflar, 7 nci maddenin 2nci
paragrafında söz konusu olan uzmanlara da şamil olacak şekilde anlaşılacaktır.
2. Komite üyeleri, görevlerinin ifası sırasında ve görevlerini yerine getirirken yaptıkları
seyahatlerde aşağıdaki ayrıcalık ve bağışıklıklardan yararlanırlar:
a) Şahsi tutuklanma veya gözaltına alınma ve şahsi bagajlara el konmasından bağışıklık ve
resmi sıfatları ile sarfettikleri yazılı veya sözlü ifadeleri ve her türlü fiilleri bakımından her türlü
adli takibattan bağışıklık;
b) İkamet ettikleri ülkelerden çıkış ve bu ülkelere dönüş, görev ifa ettikleri ülkelere giriş ve bu
ülkelerden çıkış sırasında hareket serbestileri üzerindeki her türlü kısıtlamadan ve görevlerini
yaparken ziyaret ettikleri veya geçtikleri ülkelerde yabancıların tabi oldukları tescil işlemlerinden
bağışıklık.
3. Komite üyeleri, fonksiyonlarının ifası ile ilgili seyahatleri sırasında gümrük ve döviz denetim
işlemleri bakımından aşağıdaki kolaylıklardan yararlandırılacaklardır:
a) Kendi hükümetlerince, geçici resmi görev ile yurt dışına seyahat eden yüksek seviyeli
yetkililere tanınan kolaylıklar;
b) Diğer Tarafların hükümetlerince, yabancı hükümetlerin geçici resmi görevlisi olan
temsilcilerine tanınan kolaylıklar.
4. Komitenin belge ve evrakına, Komitenin işi ile ilgili olduğu sürece dokunulamaz.
Komitenin resmi yazışmaları ve diğer muhaberatı engellenemez veya sansüre tabi tutulamaz.
5. Komite üyeleri için tam bir konuşma özgürlüğü ve görevlerinin ifasında tam bir bağımsızlık
temin etmek amacıyla, söz konusu kişilerin görevleri sona ermiş olsa dahi, görevlerinin ifası
sırasındaki sözlü veya yazılı ifadeleri ve her türlü fiilleri bakımından adli takibattan bağışık
tutulurlar.
6. Ayrıcalık ve bağışıklıklar, Komite üyelerine kendi şahsi çıkarları için değil, görevlerinin
bağımsız biçimde ifasını güvence altına almak üzere tanınmıştır. Sadece Komite, üyelerine
tanınmış olan bağışıklıklarını kaldırmaya yetkilidir. Komite, üyelerinden birinin bağışıklığından
bunun adaleti engelleyici olduğu kanaatine vardığı herhangi bir halde ve bağışıklıktan, bunun
tanınma maksadına zarar vermeden kaldırılabileceği hallerde, kaldırma hakkına sahiptir ve aynı
zamanda bununla yükümlüdür.
Not: Bu metin Avrupa İşkencenin ve İnsanlıkdışı veya Onurkırıcı Ceza veya Muamelenin
Önlenmesi Komitesi'nin resmi web sayfasından (www.cpt.coe.int/turkish.htm) alınmıştır.

İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ

İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ

Önsöz

İnsanlık topluluğunun bütün üyelerinde bulunan onurun; eşit ve başkasına aktarılamaz hakların tanınması, dünyada özgürlük, adalet ve barışın temeli olduğu,
İnsan haklarının tanınmaması ve hor görülmesi insanlık vicdanını isyana yönelten zorbalıklara yol açmış olduğu ve insanları korku ve yoksulluktan kurtulmuş, söz ve inanç özgürlüğüne kavuşmuş bir dünya kurulması insanoğlunun en yüksek ideali olarak ilan edilmesi olduğu,
İnsanın baskıya, baskı yönetimine karşı son çözüm olarak ayaklanmak zorunda kalmaması için, insan haklarının bir hukuk düzeniyle korunması bir zorunluluk olduğu,
Devletler arasında dostça ilişkilerin geliştirilmesi zorunlu olduğu,
Birleşmiş Milletleri Halkları Antlaşma'da, insanın temel haklarına, insan kişiliğinin onur ve değerine, erkek ve kadınların eşitliğine olan inançlarını bir kez daha açıklamış oldukları ve toplumsal ilerlemeyi kolaylaştırmaya, daha geniş bir özgürlük içerisinde, daha iyi yaşam koşulları oluşturmaya karar verdiklerini bildirmiş bulundukları,
Üye devletler, Birleşmiş Milletler örgütü ile işbirliği yaparak, insan haklarına ve temel özgürlüklere bütün dünyaca saygı gösterilmesinin sağlanmasını üstlenmiş oldukları,
Bu hak ve özgürlüklerin herkesçe özdeş biçimde anlaşılması, yukarıdaki üstlenmenin yerine getirilmesi açısından çok büyük önem taşıdığı için,

Genel Kurul
Toplumun her bir birey ve her bir organının, bu Bildirge'yi her zaman göz önünde tutarak, söz konusu hak ve özgürlüklere saygıyı geliştirmek için eğitim ve öğretim yoluyla ve gerek üye devletlerin halkları arasında, gerek üye devletlerin yönetimi altındaki bölgelerin halkları arasında bu hak ve özgürlüklerin evrensel ve etkin biçimde benimsenmesi ve uygulaması için giderek gelişen ulusal ve uluslararası önlemler aracılığıyla harcayacağı çabalarda bütün halklar ve devletler için ortak standart olarak işbu Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi'ni ilan eder.

Madde 1: Bütün insanlar özgür; onur ve hakları yönünden eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşçe davranmalıdırlar.

Madde 2: Herkes, ırk, renk, cins, dil, din, siyasal ya da her hangi bir başka inanç, ulusal ya da toplumsal köken, varlıklılık, doğuş ya da herhangi bir başka ayrım gözetilmeksizin bu Bildirge'de açıklanan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabilir. Bundan başka, ister bağımsız ülke uyruğu olsun, isterse bağımlı, özerk olmayan ya da başka bir egemenlik kısıtlamasına bağlı ülke uyruğu olsun, bir kişi hakkında, uyruğu bulunduğu devlet ya da ülkenin siyasal, adli ya da uluslararası durumu bakımından hiçbir ayrım gözetilmeyecektir.

Madde 3: Yaşamak, özgürlük ve kişi güvenliği herkesin hakkıdır.

Madde 4: Hiç kimse köle ya da kul olarak kullanılamaz; kölelik ve köle alım satımı her türlü biçimiyle yasaktır.

Madde 5: Hiç kimse işkenceye ya da acımasız, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza ya da muameleye uğratılamaz.

Madde 6: Herkes, nerede olursa olsun, kişiliğinin tanınması hakkına sahiptir.

Madde 7: Yasa önünde herkes eşittir ve herkes ayrım gözetilmeksizin yasanın koruyuculuğundan eşit olarak yararlanma hakkını taşır. Herkesin, bu Bildirge'ye aykırı her türlü ayrıma ve bu tür ayrım gözetici işlemler için yapılacak her türlü kışkırtmaya karşı eşit korunma hakkı vardır.

Madde 8: Her kişinin, kendisine Anayasa ya da yasa ile tanınan temel haklara aykırı işlemlere karşı ilgili ulusal mahkemelerin etkin koruyucu önlemlerinden yararlanma hakkı vardır.

Madde 9: Hiç kimse, keyfi olarak tutuklanamaz, alıkonulamaz, sürülemez.

Madde 10: Herkes, haklarının ve ödevlerinin ya da kendisine yöneltilen ve ceza niteliği taşıyan herhangi bir suçlamanın saptanmasında, davanın bağımsız ve tarafsız bir mahkemece, tam bir eşitlikle, adil ve açık olarak görülmesi hakkına sahiptir.

Madde 11: (1) Bir suç işlemekten sanık herkes, savunması için kendisine gerekli bütün güvencenin sağlanmış bulunduğu açık bir yargılama ile yasaca suçlu olduğu saptanmadıkça, suçsuz sayılır. (2) Hiç kimse, gerçekleştiği sırada ulusal ya da uluslararası hukuka göre suç oluşturmayan eylem ya da ihmalden dolayı mahkum edilemez. Yine hiç kimseye, suçun işlendiği sırada uygulanan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.

Madde 12: Hiç kimse, özel yaşamı, ailesi, konutu ya da yazışması konularında keyfi müdahaleye, onuruna ve adına karşı saldırıya uğrayamaz. Herkesin, bu müdahale ve saldırılara karşı yasa ile korunmaya hakkı vardır.

Madde 13: (1) Herkes, herhangi bir devletin sınırları içinde özgürce dolaşma ve oturma hakkına sahiptir. (2) Herkes, kendi ülkesi dahil herhangi bir ülkeden ayrılma ya da kendi ülkesine yeniden dönme hakkına sahiptir.

Madde 14: (1) Herkesin, zulüm karşısında, başka ülkelere sığınma hakkı vardır. (2) Bu hak, adi bir suçla ya da Birleşmiş Milletler ilke ve amaçlarına aykırı eylemlerle ilgili kovuşturmalar halinde, ileri sürülemez.

Madde 15: (1) Herkesin bir yurttaşlığa hakkı vardır. (2) Hiç kimse, yurttaşlığından ya da yurttaşlığını değiştirme hakkından keyfi bir biçimde yoksun bırakılamaz.

Madde 16: (1) Evlenme çağına gelen her erkek ve kadın, ırk, uyruk ya da din bakımından hiçbir sınırlamaya bağlı olmaksızın evlenme ve aile kurma hakkına sahiptir. Söz konusu kişiler, evlenme konusunda, evlilik süresince ve evliliğin sona ermesinde eşit haklara sahiptirler. (2) Evlenme ancak, evleneceklerin özgür ve tam rızası ile gerçekleştirilebilir. (3) Aile toplumun doğal ve temel öğesidir ve toplum ve devletçe korunur.

Madde 17: (1) Herkesin, tek başına ya da başkalarıyla birlikte mal ve mülk edinme hakkı vardır. (2) Hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılamaz.

Madde 18: Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır; bu hak din ya da inanç değiştirme; dinini ya da inancını tek başına ya da topluca, açık ya da özel olarak öğretim, uygulama, tapınma ve anma bağlamında açığa vurma özgürlüğünü içerir.

Madde 19: Herkesin düşün ve anlatım özgürlüğüne hakkı vardır; bu özgürlük düşüncelerinden dolayı rahatsız edilmemek, ülke sınırları söz konusu olmaksızın bilgi ve düşünceleri her araçta arama, elde etme ve yayma hakkını içerir.

Madde 20: (1) Herkesin barışcıl biçimde toplanma ve dernek kurma özgürlüğü vardır. (2) Hiç kimse bir derneğe girmeğe zorlanamaz.

Madde 21: (1) Herkesin, doğrudan ya da özgürce seçilmiş kişiler aracılığıyla ülkesinin kamu yönetimine katılma hakkı vardır. (2) Herkes ülkesinin kamu hizmetlerinden eşit olarak yararlanma hakkına sahiptir. (3) Halkın iradesi, hükümet erkinin temelidir; bu irade, gizli ya da buna denk bir yöntemle yapılacak ve genel ve eşit oy verme yoluyla gerçekleşecek olan dönemsel ve dürüst seçimle belirir.

Madde 22: Her kişinin, toplumun bir üyesi olarak, sosyal güvenliğe; onuru için ve kişiliğinin özgürce gelişmesi için zorunlu olan ekonomik, toplumsal ve kültürel hakların, ulusal çaba ve uluslararası işbirliği yoluyla ve her devletin örgütleriyle ve kaynaklarıyla orantılı olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.

Madde 23: (1) Herkesin çalışmaya, işini özgürce seçmeye, adil ve elverişli çalışma koşullarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır. (2) Herkesin hiçbir ayrım gözetilmeksizin, eşit çalışma karşılığı eşit ücrete hakkı vardır. (3) Çalışan herkesin, kendisine ve ailesine insanlık onuruna uygun bir yasayış sağlayan, gerekirse her türlü sosyal güvenlik araçlarıyla da desteklenen bir ücrete hakkı vardır. (4) Herkesin, çıkarlarının korunması için başkaları ile birlikte sendika kurmaya ve kurulu bir sendikaya katılmaya hakkı vardır.

Madde 24: Herkesin, çalışma saatlerinin makul ölçüde sınırlandırılması ve belirli aralıklarla ücretli izin dahil olmak üzere, dinlenme ve boş zamanlarını değerlendirme hakkı vardır.

Madde 25: (1) Herkesin gerek kendisi, gerek ailesi için yiyecek, giyecek, konut, sağlıksal bakım, gerekli toplumsal hizmetler de içinde olmak üzere sağlığına ve esenliğine uygun bir yaşam düzeyine; işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, yaşlılıkta ya da geçim olanaklarından kendi iradesi dışında yoksul kaldığı başka durumlarda, güvenliğe hakkı vardır. (2) Analık ve çocukluk özel bakım ve yardım hakkı doğurur. Bütün çocuklar, ister evlilik içinde, ister evlilik dışında doğsunlar, eşit sosyal güvenlikten yararlanırlar.

Madde 26: (1) Herkesin eğitim hakkı vardır. Eğitim hiç olmazsa ilk ve temel eğitim evrelerinde parasız olmalıdır. İlk eğitim zorunludur. Teknik ve mesleki eğitimden herkes yararlanabilmeli ve yüksek öğretim, başarıya göre, herkese tam bir eşitlikle açık olmalıdır. (2) Eğitim, insan kişiliğinin tam gelişmesini, insan haklarıyla temel özgürlüklere saygının güçlenmesini amaç olarak almalıdır. Eğitim bütün uluslar, ırklar ve dini topluluklar arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu güçlendirmeli ve Birleşmiş Milletler'in barışın sürdürülmesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir. (3) Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türü için öncelikli seçme hakkına sahiptir.

Madde 27: (1) Herkes, toplumun kültürel etkinliklerine özgürce katılma, güzel sanatları tatma, bilim alanındaki ilerlemelerden ve bunların nimetlerinden yararlanma hakkına sahiptir. (2) Herkesin, sahibi bulunduğu her türlü bilim, yazın ya da sanat yapıtlarından kaynaklanan ahlaki ve maddi çıkarlarının korunmasına hakkı vardır.

Madde 28: Herkesin, bu Bildirge'de yer alan hak ve özgürlüklerin tam olarak uygulanmasını sağlayacak bir toplumsal ve uluslararası düzene hakkı vardır.

Madde 29: (1) Herkesin, kişiliğinin özgürce ve tam gelişmesine olanak sağlayan topluluğa karşı ödevleri vardır. (2) Herkes, haklarını kullanmak ya da özgürlüklerinden yararlanmak konusunda, salt başkalarının hak ve özgürlüklerinin tanınmasını ve bunlara saygı gösterilmesini sağlamak amacıyla ve demokratik bir toplumda törenin, düzenin ve genel esenliğin haklı gereklerini karşılamak için yasa ile saptanmış olan sınırlamalara bağlıdır. (3) Bu hak ve özgürlükler, hiçbir biçimde, Birleşmiş Milletler'in amaç ve ilkelerine aykırı olarak kullanılamaz.

Madde 30: Bu bildirgenin hiçbir unsuru, içinde açıklanan hak ve özgürlüklerin bir devlet, topluluk ya da bireyce ortadan kaldırılmasını amaçlayan bir etkinlik ya da girişime hak verir biçimde yorumlanamaz.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi - 4 Kasım 1950

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi - 4 Kasım 1950

İnsan haklarının ve temel özgürlüklerininin korunmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi
Avrupa Konseyi’ne üye ülkeler tarafından 4 Kasım 1950 tarihinde Roma’da kabul edilmiştir. 11. Protokol değişikliği metne işlenmiştir.
Aşağıda imzası bulunan Avrupa Konseyi üyesi hükümetler, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 10 Aralık 1948’ de ilan edilen insan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni:
Bu Bildiri’nin, metninde açıklanan hakların her yerde ve etkin olarak tanınmasını ve uygulanmasını sağlamayı hedef aldığını;
Avrupa Konseyi’nin amacının, üyeleri arasında daha sıkı bir birlik kurmak olduğunu ve insan hakları ile temel özgürlüklerinin korunması ve geliştirilmesinin bu amaca ulaşma yollarından birini oluşturduğunu göz önüne alarak;
Dünyada barış ve adaletin asıl temelini oluşturan ve sağlanıp korunabilmesi, her şeyden önce, bir yandan gerçekten demokratik bir siyasal rejimin varlığına, öte yandan da insan hakları konusunda ortak bir anlayış ve ortaklaşa saygı esasına bağlı olan en temel özgürlüklere derin inançlarını bir daha tekrarlayarak;
Aynı inancı taşıyan ve siyasal gelenekler, idealler, özgürlüklere saygı ve hukukun üstünlüğü konularında ortak bir mirası paylaşan Avrupa devletlerinin hükümetleri sıfatıyla, Evrensel Bildiri’ de yer alan bazı hakların topluca güvenceye bağlanmasını sağlama yolunda ilk adımları atmayı kararlaştırarak;
Aşağıdaki hususlarda anlaşmışlardır:

Madde:1- İnsan Haklarına Saygı Yükümlülüğü
Yüksek Sözleşen Taraflar, kendi yetki alanları içinde bulunan herkese bu Sözleşmenin birinci bölümünde açıklanan hak ve özgürlükleri tanırlar.

BÖLÜM I
HAKLAR VE ÖZGÜRLÜKLER
Madde:2- Yaşama Hakkı
Herkesin yaşama hakkı kanunla korunur. Kanunun ölüm cezası ile cezalandırdığı bir suçtan dolayı hakkında mahkemece hükmedilen bu cezanın yerine getirilmesi dışında hiç kimse kasten öldürülemez.
Öldürme, aşağıdaki durumlardan birinde kuvvete başvurmanın kesin zorunluk haline gelmesi sonucunda meydana gelmişse, bu maddenin ihlali suretiyle yapılmış sayılmaz;
a.Bir kimsenin kanundışı şiddete karşı korunması;
b.Kanuna uygun olarak tutuklama yapılması veya kanuna uygun olarak tutuklu bulunan bir kişinin kaçmasının önlenmesi;
c.Ayaklanma veya isyanın, kanuna uygun olarak bastırılması.

Madde:3- İşkence Yasağı
Hiç kimseye işkence yapılamaz, insanlık dışı ya da küçültücü ceza veya muamele uygulanamaz.

Madde:4- Kölelik ve Zorla Çalıştırılma Yasağı
Hiç kimse köle ve kul halinde tutulamaz. Hiç kimse zorla çalıştırılamaz ve angaryaya tabi tutulamaz.
Aşağıdaki haller bu madde de kastedilen "zorla çalıştırma veya angarya" dan sayılmazlar:
a. Bu sözleşmenin 5. maddesinde belirtilen şartlar altında tutuklu bulunan kimseden tutukluluğu veya şartlı salıverilmesi süresince olağan olarak yapması istenecek çalışma;
b. Askeri nitelikte bir hizmet veya inançları gereğince askerlik görevini yapmaktan kaçınan kimselerin durumunu meşru sayan ülkelerde bu inanca sahip kimselere zorunlu askerlik yerine gördürülecek başka bir hizmet;
c. Toplumun hayat veya refahını tehdit eden kriz ve afet hallerinde istenecek her hizmet;
d. Normal yurttaşlık yükümlülükleri kapsamına giren her türlü çalışma veya hizmet.

Madde:5- Özgürlük ve Güvenlik Hakkı
1. Herkesin özgürlüğe ve kişi güvenliğine hakkı vardır. Aşağıda belirtilen haller ve kanunda belirlenen yollar dışında hiç kimse özgürlüğünden yoksun bırakılamaz.
a. Kişinin yetkili mahkeme tarafından mahkum edilmesi üzerine usulüne uygun olarak hapsedilmesi;
b. Bir mahkeme tarafından kanuna uygun olarak verilen bir karara riayetsizlikten dolayı veya kanunun koyduğu bir yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak için gözaltına alınması veya tutuklanması;
c. Bir suç işlendiği şüphesi altında olan veya suç işlemesine ya da suçu işledikten sonra kaçmasına engel olmak zorunluluğu inancını doğuran makul sebeplerin bulunması dolayısıyla, bir kimsenin yetkili adli merci önüne çıkarılmak üzere gözaltına alınması ve tutuklanması;
d. Bir küçüğün gözetim altında eğitilmesi veya gözaltında tutulması konusunda karar verecek olan yetkili merci önüne çıkarılmasını sağlamak üzere, kanuna uygun olarak
verilmiş bir karar gereğince alıkonulması;
e. Bulaşıcı hastalık yayabilecek bir kimsenin, bir akıl hastasının, bir alkoliğin, uyuşturucu maddelere bağımlı bir kimsenin veya yersiz yurtsuz kişilerin kanuna uygun olarak gözaltına alınması;
f. Bir kimsenin ülkeye usulüne uygun olmayarak girmekten alıkonulması veya hakkında sınır dışı etme ya da geri verme işleminin yürütülmekte olması nedeniyle usulüne uygun olarak gözaltına alınması ve tutuklanması.
2. Tutuklanan her kişiye, tutuklanmasını gerekli kılan sebepler ve kendisine yöneltilen her türlü suçlamalar en kısa zamanda ve anladığı bir dille bildirilir.
3. Bu maddenin 1/c fıkrasında açıklanan şartlara göre tutuklanan veya gözaltına alınan herkes hemen bir yargıç veya adli fonksiyon yapmaya kanunla yetkili kılınmış diğer bir görevli önüne çıkarılır. Kendisinin makul bir süre içinde muhakeme edilmeye veya adli kovuşturma sırasında serbest bırakılmaya hakkı vardır. Salıverme, ilgilinin duruşmada hazır bulunmasını sağlayacak bir teminata bağlanabilir.
4. Tutuklanma ve gözaltına alınma nedeniyle özgürlüğünden yoksun kılınan herkes, özgürlük kısıtlamasının kanuna uygunluğu hakkında kısa bir süre içinde karar verilmesini ve kanuna uygun görülmemesi halinde serbest bırakılmasını sağlamak için mahkemeye başvurma hakkına sahiptir.
5. Bu maddenin hükümlerine aykırı olarak bir tutuklama ve gözaltına alınma işleminin mağduru olan herkesin tazminat istemeye hakkı vardır.

Madde.6- Adil Yargılanma Hakkı
1. Herkes, gerek medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili anlaşmazlıkların çözümlenmesi, gerek kendisine yöneltilen herhangi bir suçlamanın karara bağlanması konusunda, kanunla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde adil ve açık olarak görülmesini istemek hakkına sahiptir. Hüküm açık celsede verilir, ancak, demokratik bir toplumda genel ahlak, kamu düzeni ve milli güvenlik yararı veya küçüklerin korunması veya davaya taraf olanların özel hayatlarının gizli tutulması gerektirdiğinde veya davanın açık celsede görülmesinin adaletin selametine zarar verebileceği bazı özel durumlarda, mahkemenin zorunlu göreceği ölçüde, duruşmalar dava süresince tamamen veya kısmen basına ve dinleyicilere kapalı olarak sürdürülebilir.
2. Kendisine bir suç yüklenen herkes, suçluluğu kanuna göre kanıtlanıncaya kadar suçsuzdur.
3. Her sanık en azından aşağıdaki haklara sahiptir.
a. Kendisine yöneltilen suçlamanın niteliği ve nedeninden en kısa bir zamanda, anladığı bir dille ve ayrıntılı olarak haberdar edilmek;
b. Savunmasını hazırlamak için gerekli zamana ve kolaylıklara sahip olmak;
c. Kendi kendini savunmak veya kendi seçeceği bir savunmacının yardımından yararlanmak
ve eğer avukat tutmak için mali imkanlardan yoksun bulunuyor ve adaletin selameti gerektiriyorsa, mahkemece tayin edilecek bir avukatın parasız yardımından yararlanabilmek;
d. İddia tanıklarını sorguya çekmek veya çektirmek, savunma sanıklarının da iddia tanıklarıyla aynı şartlar altında çağrılmasını ve dinlenmesinin sağlanmasını istemek,
e. Duruşmada kullanılan dili anlamadığı veya konuşamadığı taktirde bir tercümanın yardımından parasız olarak yararlanmak.

Madde:7- Kanunsuz Ceza Olmaz İlkesi
Hiç kimse işlendiği zaman ulusal veya uluslararası hukuka göre bir suç sayılmayan bir fiil veya ihmalden dolayı mahkum edilemez. Yine hiç kimseye, suçun işlendiği sırada uygulanabilecek olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez. Bu madde, işlendiği zaman uygar uluslar tarafından tanınan genel hukuk ilkelerine göre suç sayılan bir fiil veya ihmalden suçlanan bir kimsenin yargılanmasına ve cezalandırılmasına engel değildir.

Madde:8- Özel ve Aile Yaşamına Saygı Hakkı
Herkes özel ve aile hayatına, konutuna ve haberleşmesine saygı gösterilmesi hakkına sahiptir.
Bu hakkın kullanılmasına bir kamu otoritesi tarafından müdahale, demokratik bir toplumda ancak ulusal güvenlik, kamu güvenliği, ülkenin ekonomik refahı, dirlik ve düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli olan ölçüde ve kanunla öngörülmüş olmak şartıyla söz konusu olabilir.

Madde:9- Düşünce, Vicdan ve Din Özgürlüğü
Herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, din ve inanç değiştirme özgürlüğü ile açık veya özel biçimde ibadet, öğretim, uygulama ve tören kapmak suretiyle tek başına veya toplu olarak dinini ve inancını açıklamak özgürlüğü de içerir.
Din veya inancını açıklama özgürlüğü, demokratik bir toplumda ancak kamu güveni, kamu düzeninin, genel sağlığın ve ahlaki ya da başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli olan tedbirlerle ve kanunla sınırlanabilir.

Madde:10- İfade Özgürlüğü
Herkes görüşlerini açıklama ve anlatım özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, kanaat özgürlüğünü, kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke sınırları söz konusu olmaksızın haber veya fikir alma ve verme özgürlüğünü de içerir. Bu madde, devletlerin radyo, televizyon ve sinema işletmelerini bir izin rejimine bağlı tutmalarına engel değildir.
Kullanılması görev ve sorumluluk yükleyen bu özgürlükler, demokratik bir toplumda, zorunlu tedbirler niteliğinde olarak, ulusal güvenliğin, toprak bütünlüğünün veya kamu güvenliğinin korunması, asayişsizliğin veya suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın ve ahlakın, başkalarının un ve haklarının korunması, gizli kalması gereken haberlerin
yayılmasına engel olunması veya yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması için kanunla öngörülen bazı formalitelere şartlara, sınırlamalara ve yaptırımlara bağlanabilir.

Madde:11- Toplanma ve Örgütlenme Özgürlüğü
Herkes barışçı amaçlarla toplantılar yapmak, dernek kurmak, ayrıca çıkarlarını korumak içinbaşkalarıyla birlikte sendikalar kurmak ve bunlara katılmak haklarına sahiptir.
Bu haklarının kullanılması, demokratik bir toplumda zorunlu tedbirler niteliğinde olarak ulusal güvenlik, kamu güvenliği, barış ve düzenin sağlanması ve suç işlemenin önlenmesi sağlığın ve ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amaçlarıyla ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu madde, bu hakların kullanılmasında silahlı kuvvetler ve güvenlik güçleriyle devletin idare mekanizmasında görevli olanlar hakkında yasal sınırlamalar konmasına engel değildir.

Madde:12- Evlenme Hakkı
Evlenme çağına gelen erkek ve kadın, bu hakkın kullanılmasını düzenleyen ulusal yasalar uyarınca evlenmek ve aile kurmak hakkına sahiptir.

Madde:13- Etkili Bir Hukuki Yola Başvurma Hakkı
Bu sözleşmede tanınmış olan hak ve özgürlükleri ihlal edilen herkes, ihlal fiili resmi görev ifa eden kimseler tarafından bu sıfatlarına dayanılarak yapılmış da olsa, durumun düzeltilmesi için ulusal bir makama başvurma hakkına sahiptir.

Madde:14- Ayrımcılık Yasağı
Bu Sözleşmede tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal ya da başka görüşler, ulusal veya sosyal köken, ulusal bir azınlığa mensup olmak, servet, doğuş veya herhangi başka bir durum bakımından hiçbir ayrım gözetilmeksizin sağlanır.

Madde:15- Olağanüstü Durumda Yükümlülük Azaltma
1. Savaş veya ulusun varlığını tehdit eden başka bir genel tehlike halinde her Yüksek Sözleşen Taraf, ancak durumun gerektirdiği ölçüde ve uluslar arası hukuktan doğan başka yükümlülüklere ters düşmemek şartıyla bu Sözleşmede öngörülen yükümlülüklere aykırı tedbirler alabilir.
2. Yukarıdaki hükme dayanılarak, meşru savaş fiilleri sonucunda meydana gelen olum olayları dışında ikinci madde ile üçüncü ve dördüncü maddeler (fıkra-1) ve yedinci madde hiçbir suretle ihlal edilemez.
3. Bu maddeye göre aykırı tedbirler alma hakkını kullanan her Yüksek Sözleşen Taraf, alınan tedbirler ve bunları gerektiren sebepler hakkında Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne tam bilgi verir. Bu Yüksek Sözleşen Taraf, sözü geçen tedbirlerin yürürlükten kalktığı ve Sözleşme hükümlerinin yeniden tümüyle uygulanmaya başladığı tarihi de Avrupa Konseyi Genel Sekreterine bildirir.

Madde:16- Yabancıların Siyasi Faaliyetlerini Sınırlama
10, 11 ve 14’üncü maddelerin hiçbir hükmü, yabancıların siyasal faaliyetlerini Yüksek Sözleşen Tarafların sınırlamalarına engel sayılamaz.

Madde:17- Hakları Kötüye Kullanma Yasağı
Bu sözleşme hükümlerinden hiçbiri, bir devlete, topluluğa veya kişiye, sözleşmede tanınan hak ve özgürlüklerin yok edilmesine veya burada öngörüldüğünden daha geniş ölçüde sınırlandırmaya yönelik bir faaliyete girişme ya da eylemde bulunma hakkını verir anlamında yorumlanamaz.

Madde:18- Hakları Sınırlama Ölçülerinin Kullanılma Sınırı
Bu sözleşmenin hükümleri gereğince, sözü edilen hak ve özgürlüklere getirilen sınırlamalar ancak öngörülen amaçlar için uygulanabilir.

BÖLÜM II
İNSAN HAKLARI AVRUPA MAHKEMESİ

Madde:19- Mahkemenin Kuruluşu
Sözleşmeci Tarafların bu Sözleşme ile üstlendikleri taahhütleri yerine getirmelerini güvence altına almak için, bundan sonra "Mahkeme" diye geçecek olan bir İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi kurulur. Mahkeme süreklilik esasına göre çalışır.

Madde:20- Yargıçların Sayısı
Mahkeme, Sözleşmeci Taraf Devletlerin sayısı kadar yargıçtan kurulur.

Madde:21- Görev Şartları
1. Yargıçlar, yüksek yargısal bir göreve atanabilmek için gerekli niteliklere sahip bulunan veya hukukta uzmanlığı ile tanınmış olan yüksek ahlaki niteliklere sahip kişiler arasında ayrılır
2. Yargıçlar Mahkemede şahsi sıfatlarıyla görev yaparlar.
3. Yargıçlar görevleri süresince, bağımsızlığın, tarafsızlığın ve sürekli çalışma esasının gerekleriyle bağdaşmayan bir işle meşgul olamazlar; bu fıkranın uygulanmasından kaynaklanan bütün sorunlar hakkında Mahkeme kendisi karar verir.

Madde:22- Yargıçların Seçilmeleri
1. Yargıçlar, her bir Sözleşmeci Taraf Devlet bakımından, o Sözleşmeci Tarafın gösterdiği üç adaydan oluşan bir listeden Parlamenter Meclisi tarafından oy çokluğu ile seçilir.
2. Yeni Sözleşmeci Tarafların Sözleşmeye katılmaları halinde ve boşalan üyeliklerin
doldurulması gerektiği durumda Mahkemeyi tamamlamak için aynı usul izlenir.

Madde:23- Görev Süreleri
1. Yargıçlar altı yıllık bir dönem için seçilirler. Görev süresi sona eren yargıçlar yeniden seçilebilirler. Ancak ilk seçimde seçilen yargıçlardan üçte birinin görev süresi üç yıl sonra sona erer.
2. İlk üç yıllık dönem sonunda görev süresi sona erecek olan yargıçlar, seçilmelerinden hemen sonra Avrupa Konseyi Genel Sekreteri tarafından kura ile saptanır.
3. Parlamenter Meclisi, yargıçların yarısının mümkün olduğu kadar her üç yılda bir yenilenmesini sağlamak için, bir sonraki seçim işlemine geçmeden önce, seçilecek olan bir veya birden fazla yargıcın görev süresini dokuz yıldan çok ve üç yıldan az olmamak koşuluyla, altı yıldan daha uzun veya daha kısa bir süre olarak tespit edebilir.
4. Birden fazla yargıcın görev süresinin sözkonusu olduğu ve Parlamenter Meclisinin yukarıdaki fıkrayı uyguladığı durumlarda, görev süresinin tahsis edilmesi, seçimden hemen sonra Avrupa Konseyi Genel Sekreterinin düzenleyeceği kura ile belirlenir.
5. Görev süresi sona ermemiş bir yargıcın yerine seçilen yargıçlar, yerine seçildiği yargıcın süresini tamamlamak üzere göreve gelirler.
6. Yargıçlar yetmiş yaşına geldiklerinde görevleri sona erer.
7. Görevi sona eren yargıçlar, yerine yeni yargıç gelinceye kadar göreve devam ederler. Ancak bu yargıçlar, başladığı bir davayı görmeye devam ederler.

Madde 24 - Görevden alınma
Bir yargıç, artık gerekli koşulları taşamadığına dair Mahkemenin diğer üyelerinin üçte ikisi tarafından karar verilmedikçe, görevinden alınamaz.

Madde 25- Yazı İşleri Hukuk Sekreterleri
Mahkemede, çalışması ve teşkilatı Mahkeme içtüzüğünde gösterilen bir yazı işleri bulunur. Mahkemeye Yazı İşlerinde görevli hukuk sekreterleri yardımcı olurlar.

Madde 26- Mahkeme Genel Kurulu
a) Üç yıl için Mahkeme Başkanını ve bir veya iki Başbakan Yardımcısını seçer; süresi sona erenler yeniden seçilebilir,
b) Belirli bir süre için oluşturulan Daireler kurar,
c) Daire Başkanlarını secer; süresi sona erenler yeniden seçilebilir;
d) Mahkeme içtüzüğünü kabul eder; ve
e) Yazı İşleri Müdürünü ve bir veya daha fazla Yardımcısın seçer

Madde 27- Komiteler, Daireler ve Büyük Daire
1. Mahkeme önüne gelen davaları görmek üzere, üç yargıçtan oluşan komiteler, yedi yargıçtan oluşan Daireler ve on yedi yargıçtan oluşan bir Büyük Daire halinde toplanır. Komiteler, Daireler tarafından belirili bir süre için kurulurlar.
2. Dava ile ilgili Devlet bakımından seçilen yargıç , Dairede ve Büyük Dairede kendiliğinden görev alır ; böyle bir yargıç bulunmuyorsa veya görev yapamıyorsa, ilgili Devletin seçtiği bir kişi yargıç sıfatıyla Dairede veya Büyük Dairede yer alır.
3. Büyük Dairede Mahkeme Başkanı, Başkan Yardımcıları, Daire Başkanları ve içtüzüğe göre seçilen diğer yargıçlar yer alır. Kırk üçüncü maddeye göre Büyük Daire önüne gelen davalarda, davayı Büyük Daire önüne götürmeye karar veren Dairenin Başkanı ve ilgili Devlet bakımından görev yapan yargıç dışında, bu Daireden hiçbir yargıç Büyük Dairede yer alamaz.

Madde 28 - Komitelerin kabul edilemezlik beyanları
Bir komite, otuz dördüncü maddeye göre yapılmış bir bireysel başvuru hakkında daha fazla inceleme yapmaksızın karar verebildiği hallerde, oybirliğiyle bu başvurunun kabul edilemez olduğuna veya düşmesine karar verebilir. Bu karar kesindir.

Madde 29 - Dairelerin kabul edilebilirliğe ve esasa dair kararları
1. Yirmi sekizinci maddeye göre bir karar verilmemiş ise , bir Daire otuz dördüncü maddeyegöre yapılmış bir başvurunun kabul edilebirliği ve esası üzerinde karar verir.
2. Otuz üçüncü maddeye göre yapılmış Devletlerarası başvuruların kabuledilebilirliği ve esası üzerinde bir Daire karar verebilir.
3. Mahkeme, istisnai durumlarda aksine karar vermedikçe, kabuledilebilirlik ile esas hakkındaki kararlar ayrı olarak verilir.

Madde 30 - Yargılama yetkisini Büyük Daireye bırakma
Bir Dairenin görmekte olduğu bir davada Sözleşmenin veya Protokollerin yorumlanmasını gerektiren ciddi bir sorun ortaya çıkarsı, veya Dairenin önündeki sorunun çözümü daha önce Mahkemenin verdiği bir kararla bağdaşmayacak bir sonuç yaratacaksa, ve davanın taraflarından biri buna itiraz etmezse, Daire bu davada yargılama yetkisini, hüküm vermeden önce her hangi bir aşamada Büyük Daire lehine bırakabilir.

Madde 31 - Büyük dairenin yetkileri
Büyük Daire,
a) otuz üçüncü maddeye göre yapılan başvuruları, otuz dördüncü maddeye göre yapılmış olup da bir Dairenin otuzuncu maddeye göre yargılama yetkisini bıraktığı başvuruları ve
kırk üçüncü maddeye göre önüne gelen davaları karara bağlar; ve
b) kırk yedinci maddede öngörülen istişari mütalaa taleplerini inceler.

Madde 32 - Mahkemenin yetkisi
1. Mahkeme, otuz üç, otuz dört ve kırk yedinci maddelerde öngörüldüğü şekilde önüne gelen davalarda Sözleşmenin yorumlanması, ve uygulanması ile bütün sorunlar üzerinde yargılama yetkisine sahibtir.
2. Mahkemenin yetkisi olup olmadığı uyuşmazlığı çıkması halinde, uyuşmazlık hakkında Mahkeme karar verir.

Madde 33 - Devlet başvuruları
Bir sözleşmeci Taraf Devlet, Sözleşme ve Protokollerde beyan edilen haklarının bir Sözleşmeci Devlet tarafından ihlal edilmesinden dolayı mağdur olduğunu iddia eden bireylerin, hükümet dışı örgütlerin ve birey topluluklarının yaptıkları başvuruları alabilir. Sözleşmeci Taraf Devletler, bu hakkın etkili bir şekilde kullanılmasını engellememeyi taahhüt ederler.

Madde 35 - Kabuledilebilirlik koşulları
Mahkeme ancak, uluslar arası hukukun genelikle tanınmış kurallarına göre iç hukuktaki bütün başvuru yolları tüketildikten sonra ve konu hakkında son kararın verilmesinden itibaren altı ay içinde önüne getirilen başvuruları incelemeye devam edebilir.
2. Mahkeme, otuz dördüncü maddeye göre yapılmış bireysel başvuruları aşağıdaki hallerde incelemeye devam etmez:
a) başvurunun imzasız olması; veya
b) başvurunun Mahkeme tarafından daha önce incelenmiş bir konuyla aynı içeriğe sahib olması, veya başka bir uluslar arası soruşturma veya uzlaşma merci sunulmuş olup konuyla ilgili hiçbir yeni bilgi içermemesi.
3. mahkeme, otuz dördüncü maddeye göre yapılmış olan, ancak bu Sözleşme veya Protokol hükümlerine girmediğini, açıkça dayanaksız olduğunu veya başvuru hakkını kötüye kullandığını düşündüğü bir bireysel başvurunun kabuledilemez olduğunu beyan eder.
4. Mahkeme, bu maddeye göre kabuledilemez olduğunu düşündüğü bir başvuruyu reddeder. Yargılamanın her hangi bir aşamasında da aynı kararı verebilir.

Madde 36 - Üçüncü Tarafın davaya müdahalesi
1. Kendi vatandaşları bir Dairenin veya Büyük Dairenin önündeki davalarda başvurucu olan Sözleşmeci Taraflar, bu davalarda yazılı mütalaada bulunma ve duruşmalara katılma hakkına sahiptir.
2. Mahkeme Başkanı, adaletin gereği gibi yerine getirilmesi amacıyla, davada taraf olmayan
bir Sözleşmeci Devleti veya başvuru dışında ilgili herhangi bir kimseyi yazılı mütalaada bulunmaya ve duruşmalara katılmaya davet edebilir.

Madde 37 - Başvuruların düşürülmesi
1. Yargılamanın her hangi bir aşamasında Mahkeme, şartların aşağıdaki sonuçlardan birine yol açması durumunda bir davanın düşürülmesine karar verebilir:
a) başvurucunun başvrusunu izleme niyetinde olmaması; veya
b) sorunun çözümlenmiş olması; veya
c) mahkeme tarafından tespit edilen başvurunun daha fazla incelenmesini gerektirmeyen bir sebebin bulunması.
Ancak Mahkeme, Sözleşmede ve Protokollerde tanımlanan insan haklarına saygı esasının gerektirmesi halinde incelemeye devam eder.
2. Mahkeme, başvuruyu canlandırılmasını gerektiren şartların bulunduğunu kabul ettiği takdirde, bir başvuruyu canlandırabilir.

Madde 38 - Davanın esasının incelenmesi ve Dostane Çözüm
1. Mahkeme, başvuruyu kabuledibilir bulduğu takdirde,
a) tarafların temsilcileriyle birlikte olayı incelenmeye revam eder, ve eğer ihtiyaç duarsa, etkili olarak yürütülebilmesi için gerekli her türlü imkanın ilgili Taraf Devlet tarafından sağlandığı bir soruşturma yapar;
b) ilgili taraflar arasında sorunun sözleşmede ve Protokollerde tanımlanan insan haklarına saygı esasına dayanan bir dostane çözüme kavuşturulması amacıyla çaba gösterir.
2. Birinci fıkranın b) bendine göre yapılan muameleler gizlidir.

Madde 39 - Dostane Çözüme ulaşılması
Bir dostane çözüme varılması halinde Mahkeme, olayların kısa bir özeti ile ulaşılan sonucu kapsayan bir kararla davayı düşürür.

Madde 40 - Duruşmaların aleniliği ve belgelere ulaşma
1. İstisnai hallerde Mahkeme aksine karar vermedikçe, duruşmalar herkese açıktır.
2. Mahkeme başkanı aksine kara vermedikçe, yazı işlerine tevdi edilen belgeleri herkes edinebilir.

Madde 41 - Adil Karşılık
Mahkeme, Sözleşmenin veya Protokollerin ihlal edildiğini tepsit ederse, ve ilgili Sözleşmeci Devletin iç hukuku bu ihlali ancak kısmen giderse imkanı veriyorsa, Mahkeme gerekli
görürse zarara uğrayan tarafa adil bir karşılık verilmesine hükmeder.

Madde 42 - Dairelerin Kararları
Dairelerin kararları kırk dördüncü maddenin ikinci fıkrası hükümlerine göre kesinleşir.

Madde 43 - Davayı Büyük Daireye götürme
1. Davanın taraflarından herhangi biri, Daire karanın verilmesinden tarihten itibaren üç ay içinde, istisnai durumlarda, davanın Büyük Daire önüne götürülmesini taleb edebilir.
2. Büyük Dairenin beş yargıcından oluşan bir kurul tarafından incelenen bu talep, eğer davada sözleşmenin veya Protokollerin yorumlanmasını veya uygulanmasını etkileyen ciddi bir sorun veya genel nitelikte önemli bir mesele varsa kabul edilir
3. Bu kurulun talebi kabul etmesi halinde, Büyük Daire vereceği bir hükümle bu davayı karara bağlar.

Madde 44 - Son Kararlar
1. Büyük Dairenin son kararı kesindir.
2. Bir dairenin son kararı aşağıdaki hallerde kesinleşir:
a) tarafların davayı Büyük Daire önüne götürme yönünde talepleri olmadığını beyan etmeleri durumunda; veya
b) karar tarihinden itibaren üç ay içinde davayı Büyük Dairenin önüne götürme talep edilmemiş ise, bu sürenin sonunda; veya
c) Kırk üçüncü maddeye göre yapılan talebin Büyük Dairenin beş yargıçlı kurulu tarafından reddedilmesi halinde.
3. Kesinleşen son kararlar yayınlanır.

Madde 45 - Son kararların ve Kararların gerekçeli olması
1. Son kararlar ile başvuruların kabuledilebilirliği veya kabuledilemezliği beyan eden kararlar gerekçeli olarak verilir.
2. Mahkeme hükmünün bazı kısımlarında veya tamamında oybirliği bulunmuyorsa, her yargıç ayrık görüş belirtme hakkına sahiptir.

Madde 46 - Son kararın bağlayıcılığı ve yerine getirilmesi
1. Sözleşmeci Taraflar Devletler, kendilerinin taraf oldukları davalarda Mahkemenin sonkararlarına uymayı taahhüt ederler.
2. Mahkemenin sonkararları Bakanlar Komitesine gönderilir; Komite bu kararların yerine
getirilmesini gözetler.

Madde 47 - İstişari Mütalaalar
1. Mahkeme, Bakanlar Komitesinin talebi üzerine, Sözleşme ve Protokollerin yorumlanması ile ilgili hukuki sorunlar hakkında istişari mütalaa verebilir.
2. Bu tür istişari mütalaalar, Sözleşmenin Birinci Bölümünde ve Protokollerde tanımlanan hak ve özgürlüklerin içeriği veya alanı ile ilgili bir sorunla, veya Sözleşmeye göre acılabilecek bir davanın sonucu olarak Mahkemenin veya Bakanlar Komitesinin incelemek durumunda kalabileceği başka her hangi bir sorunla ilgili olamaz
3. Bakanlar komitesinin, Mahkemeden istişari mütalaa isteme kararı alabilmesi için, Komite toplantılarına katılma hakkı bulunan temsilcilerin çoğunluğunun oyu gereklidir.

Madde 48 - Mahkemenin İstişari yetkisi
Mahkeme, Bakanlar Komitesinin istişari mütalaa talebinin konusunun, kendisinin kırk yedinci maddede tanımlanan yetkisi içinde olup olmadığına kendisi karar verir.

Madde 49 - İstişari mütalaaların gerekçeli olması
1. Mahkeme istişari mütalaalarını gerekçeli olarak verir.
2. İstişari mütalaanın tamamında veya bir kısmında yargıçların oybirliği bulunmuyorsa, her yargıç ayrık görüş belirtme hakkına sahiptir.
3. Mahkemenin verdiği istişari mütalaalar Bakanlar Komitesine bildirilir.

Madde:50- Komisyonun ve Mahkemenin Giderleri
Mahkemenin giderleri Avrupa Konseyi’nce karşılanır.

Madde:51- Yargıçların ayrıcalık ve muafiyetleri
Yargıçlar görevleri süresince, Avrupa Konseyi Statüsünün kırkıncı maddesinde ve buna bağlı olarak yapılan anlaşmalarda belrtilen ayrıcalık ve muafiyetlerden yararlanma hakkına sahiptir.

BÖLÜM III
ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER
Madde:52- Genel Sekreterin Araştırmaları
Her Yüksek Sözleşen Taraf, Avrupa Konseyi Genel Sekreterinin istemesi üzerine, bu Sözleşmenin bütün hükümlerinin fiilen uygulanmasının kendi iç hukukunca nasıl sağlandığı konusunda açıklamalarda bulunur.

Madde:53 - Mevcut İnsan Haklarının Korunması
Bu sözleşme hükümlerinden hiçbiri, Sözleşmeci Tarafların yasalarına veya onun taraf olduğu başka bir sözleşmeye göre tanınabilecek insan haklarını ve temel özgürlüklerini sınırlar ya da onlara aykırı düşer şeklinde yorumlanamaz.

Madde:54- Bakanlar Komitesinin Yetkileri
Bu sözleşmenin hiçbir hükmü, Avrupa Konseyi Statüsünün Bakanlar Komitesine tanıdığı yetkileri olumsuz yönde etkilemez.

Madde 55 - Diğer uyuşmazlık çözüm vasıtalarına başvurmama
Sözleşmeci taraflar, özel olarak uzlaşmaya varmadıkça, bu sözleşmenin yorumlanması ve uygulanmasından kaynaklanan bir uyuşmazlığı çözmek için bu sözleşmede yeralan başvuru yolu dışında, aralarında yürürlükte bulunan başka bir anlaşmaya, sözleşmeye veya bildiriye başvurmama konusunda uzlaşmışlardır.

Madde 56 - Yer bakımından uygulama
1. Bir devlet, sözleşmeyi onaylaması sırasında veya onaydan sonra, Avrupa Konseyi Genel Sekreterliğine hitaben bir bildirimde bulunarak, bu maddenin dördüncü fıkrasına göre bu sözleşmenin uygulanma kapsamına uluslar arası ilişkiler bakımından sorumlu olduğu diğer ülkelerin de girdiğini beyan edebilir.
2. Sözleşme, bildirimde belirtilen ülke veya ülkelerde, bu bildirimin Avrupa Konseyi Genel Sekreterine ulaşmasından itibaren otuz gün sonra yürürlüğe girer.
3. Sözleşme hükümleri bu ülkelerdeki yerel koşulların gerekleri göz önünde tutularak uygulanır.
4. Bu maddenin birinci fıkrasına göre bildirimde bulunan bir devlet daha sonra herhangi bir zamanda, mahkemenin otuzdördüncü maddeye göre bireylerin, hükümetdışı örgütlerin, ve birey topluluklarının yaptıkları başvuruları kabul etme yetkisini, bildirimin ilgili bulunduğu bir veya birden fazla ülke namına kabul ettiğini bildirebilir.

Madde:57- Çekinceler
1. Bir devlet sözleşmeyi imzalarken veya onay belgesini tevdi ederken, kendi ülkesinde yürürlükte bulunan bir yasa bu sözleşmenin belirli bir hükmüyle bağdaşmadığı ölçüde, sözleşmenin o hükmüne çekince koyabilir. Bu madde, genel nitelikte çekince koyma imkanı vermez.
2. Bu maddeye konan çekinceler, sözkonusu yasanın özet bir açıklamasını yapar.

Madde -58 Sözleşmeden Çıkma
1 - Bir sözleşmeci taraf devlet bu sözleşmeden ancak, sözleşmeye taraf olduktan beş yıl sonra ve Avrupa Konseyi Genel Sekreterine hitaben göndereceği bildirimin içinde yer
alacak olan uyarıdan altı ay sonra çıkabilir.
2 - Bu tür bir çıkma bildirimi ilgi taraf devleti bu sözleşme ile üstlendiği yükümlülüklerden, bildirimin yürürlüğe girme tarihinden önce bu tür yükümlülüklerini ihlal oluşturabilecek tasarrufları bakımından kurtulması sonucunu doğurmaz.
3 - Avrupa Konseyi üyeliği sona eren bir sözleşmeci devletin, aynı koşullarla bu sözleşmenin tarafı olma sıfatı sona erer.
4 - Elli altıncı maddeye göre bu sözleşmenin uygulanacağı bildirilmiş ülkeler bakımından bu sözleşmeden çıkma da yukarıdaki fıkra hükümlerine göre yapılır.

Madde 59 - İmza ve onay
1. Bu sözleşme, Avrupa Konseyi üyelerinin imzasına açıktır. Sözleşme üye ülkeler tarafından onaylanır. Onay belgeleri Avrupa Konseyi Genel Sekreterine tevdi edilir.
2. Sözleşme, on onay belgesinin tevdi edilmesinden sonra yürürlüğe girer.
3. Sözleşme, daha sonra onaylanan bir imzacı devlet bakımından, onay belgesini tevdi ettiği tarihte yürürlüğe girer.
4. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Avrupa Konseyinin bütün üyelerini, sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarih, sözleşmeyi onaylayan tarafların adları ve daha sonra tevdi edilen bütün onay belgeleri hakkında bildirir.
4 Kasım 1950’de Roma’da imzalanan, İngilizce ve Fransızca olarak her ikisi de eşit ölçüde geçerli olan bu metin, tek bir nüsha halinde Avrupa Konseyi arşivinde saklanır. Genel Sekreter onaylı bir örneğini her bir imzacı devlete iletir.

MEDENİ VE SİYASİ HAKLARA İLİŞKİN ULUSLARARASI SÖZLEŞME

MEDENİ VE SİYASİ HAKLARA İLİŞKİN ULUSLARARASI SÖZLEŞME

16 Aralık 1966 tarihli, 2200A (XXI) sayılı Genel Kurul Kararıyla kabul edilmiş ve imza, onay ve katılmaya açılmıştır.
49. Madde uyarınca, 23 Mart 1976 tarihinde yürürlüğe girmiştir

Giriş
Bu Sözleşme'ye Taraf Devletler,
Birleşmiş Milletler Şartı'nda ilan edilmiş olan ilkelere uygun olarak, insanlık ailesinin tüm mensuplarının doğuştan sahip oldukları onurun ve eşit ve devredilmez haklarının tanınmasının, dünyada özgürlük, adalet ve barışın temeli olduğunu gözönünde bulundurarak,
Bu hakların, kişinin doğuştan sahip olduğu onurundan kaynaklandığını kabul ederek,
İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'ne uygun olarak, kişisel ve siyasal özgürlüğe ve korku ve yoksulluktan kurtulma özgürlüğüne sahip özgür insan ülküsüne ancak herkesin kişisel ve siyasal haklarının yanısıra ekonomik, sosyal ve kültürel haklarından da yararlanabileceği koşulların yaratılması ile ulaşılabileceğini kabul ederek,
Birleşmiş Milletler Şartı'na göre Devletlerin insan hak ve özgürlüklerine bütün dünyada saygı gösterilmesini ve bunlara uygun davranılmasını teşvik etmek yükümlülüğünü gözönüne alarak,
Diğer bireylere ve bağlı olduğu topluluğa karşı görevleri olan bireyin, bu Sözleşme'de tanınan haklara saygı gösterilmesi ve bunların geliştirilmesi için çaba gösterme sorumluluğu altında bulunduğunu dikkate alarak,
Aşağıdaki hükümler üzerinde anlaşmışlardır:


BÖLÜM I
MADDE 1
1. Bütün halklar kendi kaderlerini tayin etme hakkına sahiptirler. Bu hak gereğince halklar kendi siyasal statülerini özgürce kararlaştırırlar ve ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmelerini özgürce sağlarlar.
2. Bütün halklar, kendi amaçları doğrultusunda, karşılıklı yarar ilkesine dayanan uluslararası ekonomik işbirliği ve uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerine halel getirmemek kaydıyla, kendi doğal zenginlik ve kaynaklarından özgürce yararlanabilirler. Bir halk hiçbir durumda, kendi varlığını sürdürmesi için gerekli olanaklarından yoksun bırakılamaz.
3. Özerk olmayan ve Vesayet altında bulunan ülkelerin yönetilmesinden sorumlu olan Devletler de dahil, bu Sözleşme'ye Taraf Devletler, Birleşmiş Milletler Yasası'nın hükümleri uyarınca, halkların kendi kaderlerini tayin etme hakkının gerçekleştirilmesini kolaylaştıracaklar ve bu hakka saygı göstereceklerdir.


BÖLÜM II
MADDE 2
1. Bu Sözleşme'ye Taraf her Devlet kendi ülkesinde yaşayan ve yetkisi altında bulunan bütün bireylere ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka fikir, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğum ya da başka bir statü bakımından hiçbir ayırım gözetmeksizin bu Sözleşme'de tanınan hakları sağlamak ve bu haklara saygı göstermekle yükümlüdür.
2. Mevcut mevzuatta ve diğer yasal tedbirlerde henüz düzenleme bulunmayan durumlarda, bu Sözleşme'ye Taraf her Devlet, kendi anayasal kurallarına ve bu Sözleşme'nin hükümlerine uygun olarak, bu Sözleşme'de tanınan hakların uygulanmasını sağlamak bakımından gerekli olan yasama ve diğer tedbirleri almakla yükümlüdür.
3. Bu Sözleşme'ye Taraf her Devlet:
(a) Bu Sözleşme ile tanınan hakları ve özgürlükleri ihlal edilmiş olan her şahsın, bu ihlal resmi sıfatla görev yapan kişiler tarafından gerçekleştirilmiş olsa bile, etkin şekilde telafi edilmesini güvence altına almakla;
(b) Böyle bir telafi talebinde bulunan herkesin haklarının yetkili yargı, yürütme ya da yasama organlarınca ya da Devletin yasal sisteminde öngörülen başka bir yetkili organ tarafından karara bağlanmasını ve yargısal telafi olanaklarının sağlanmasını güvence altına almakla;
(c) Bu hukuki yollardan sağlanan kararların yetkili organlarca uygulanmasını güvence altına almakla yükümlüdür.


MADDE 3
Bu Sözleşme'ye Taraf Devletler, bu Sözleşme'de yer alan bütün medeni ve siyasal haklardan erkeklerle kadınların eşit yararlanmasını güvence altına almakla yükümlüdürler.


MADDE 4
1. Ulusun hayatını tehdit eden ve varlığı resmen ilan edilmiş olan olağanüstü bir durumun ortaya çıkması halinde, bu Sözleşme'ye Taraf Devletler, uluslararası hukuktan kaynaklanan diğer yükümlülüklerine aykırı olmamak ve ırk, renk, cinsiyet, dil, din ya da toplumsal kökene dayalı bir ayrımcılık içermemesi kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde olmak üzere, bu Sözleşme'den doğan yükümlülüklerinden ayrılan tedbirler alabilirler.
2. Bu hükme dayanılarak Sözleşme'nin 6, 7, 8 (1. ve 2. fıkralar), 11, 15, 16 ve 18 nci maddelerine aykırılık getirilemez.
3. Aykırılık hakkından yararlanmak isteyen bu Sözleşme'ye Taraf Devletler, hangi hükümleri uygulamaktan kaçındıklarını ve bu davranışta bulunmalarına yol açan nedenleri, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri aracılığıyla, bu Sözleşme'ye Taraf diğer Devletlere derhal bildireceklerdir. Böyle bir aykırılığı sona erdirdikleri tarih konusunda da yine aynı kanal aracılığıyla bir bildirimde bulunacaklardır.


MADDE 5
1. Bu Sözleşme'deki hiçbir hüküm, herhangi bir Devlete, gruba ya da kişiye, bu Sözleşme'de tanınan hak ve özgürlüklerin herhangi birinin ortadan kaldırılmasına ya da bu Sözleşme'de öngörülmüş olandan daha geniş ölçüde sınırlanmasına yönelik herhangi bir faaliyete girişme ya da bu yönde bir harekette bulunma hakkını sağlar biçimde yorumlanamaz.
2. Bu Sözleşme'ye taraf olan herhangi bir Devlette yasalara, sözleşmelere, yönetmeliklere veya teamüllere göre tanınmış olan ya da var olan temel insan haklarından hiçbiri, bu Sözleşme'nin bu gibi hakları tanımadığı ya da daha sınırlı olarak tanıdığı gerekçesiyle sınırlanamaz ve kaldırılamaz.


BÖLÜM III
MADDE 6
1. Her insanın doğuştan gelen yaşama hakkı vardır. Bu hak yasalarla korunacaktır. Hiç kimsenin yaşamı keyfi olarak elinden alınamaz.
2. Ölüm cezasını kaldırmamış olan ülkelerde idam hükmü, ancak suçun işlendiği anda yürürlükte olan yasalara uygun olarak ve bu Sözleşme ile Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi hükümlerine aykırı olmamak şartı ile, en ağır suçlar için verilebilir. Bu ceza ancak yetkili bir mahkeme tarafından verilmiş kesin bir karar üzerine uygulanabilir.
3. Yaşamdan yoksun bırakma eyleminin soykırım suçunu oluşturması durumunda, bu maddenin hiçbir hükmünün Sözleşme'ye Taraf Devletlerden hiçbirine Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi hükümlerinden doğan herhangi bir yükümlülüğüne herhangi bir biçimde aykırılık olanağını vermeyeceği açıktır.
4. Ölüm cezasına çarptırılan herkesin, cezanın affedilmesini ya da daha hafif bir cezaya çevrilmesini istemeye hakkı vardır. Genel af, özel af ya da ölüm cezasının değiştirilmesi kararı her durumda verilebilir.
5. Ölüm cezası onsekiz yaşın altındaki kimseler tarafından işlenen suçlar için verilemez ve hamile kadınların idam cezaları yerine getirilemez.
6. Bu maddenin hiçbir hükmü, Sözleşme'ye Taraf herhangi bir Devlet tarafından, idam cezasının kaldırılmasını geciktirmek ya da önlemek için kullanılamaz.


MADDE 7
Hiç kimse işkenceye ya da zalimane, insanlık dışı ya da küçük düşürücü muamele ya da cezalandırmaya maruz bırakılamaz. Özellikle, hiç kimse kendi özgür rızası olmadan tıbbi ya da bilimsel deneylere tabi tutulamaz.


MADDE 8
1. Hiç kimse köle durumunda tutulamaz; kölelik ve köle ticaretinin her şekli yasaklanacaktır.
2. Hiç kimse kul durumunda tutulamaz.
3. (a) Hiç kimseden zorla ya da zorunlu olarak çalışması istenemez.
(b) 3. fıkranın (a) bendi, bir suçun karşılığı olarak ağır işlerde çalışma cezası verilen ülkelerde yetkili bir mahkeme tarafından verilen böyle bir karar uyarınca ağır işte çalıştırmayı engeller biçimde görülemez.
(c) Bu fıkra açısından, "zorla ya da zorunlu çalıştırma" terimi:
(i) Bir mahkemenin yasal kararıyla gözaltında bulunan ya da gözaltına alınmasının ardından şartla salıverilmiş bir kimseden normal olarak istenen ve (b) bendinde belirtilmemiş olan bir iş veya hizmeti,
(ii) Askeri nitelikteki herhangi bir hizmeti ve bu hizmete katılmayı vicdani bakımdan reddetme hakkının tanındığı ülkelerde de bu hakkı kullananlardan yasal olarak istenen herhangi bir ulusal hizmeti,
(iii) Toplumun varlığını ya da refahını tehdit eden olağanüstü hal ya da felaket durumunda istenen herhangi bir hizmeti,
(iv) Olağan kişisel yükümlülüklerin bir bölümünü oluşturan herhangi bir iş ya da hizmeti kapsamayacaktır.


MADDE 9
1. Herkesin kişi özgürlüğü ve güvenlik hakkı vardır. Hiç kimse keyfi olarak yakalanamaz veya tutuklanamaz. Hiç kimse kanunun tayin ettiği sebeplere ve usule uygun olmaksızın özgürlüğünden yoksun bırakılamaz.
2. Tutuklanan herkese, tutuklandığı anda, tutuklanma nedenleri ve hakkında ileri sürülen iddialar derhal bildirilecektir.
3. Bir suç işlediği iddiasıyla yakalanan ya da tutuklanan herkes, derhal bir yargıcın ya da yasalarla yargı erkini kullanmaya yetkili kılınmış bir başka resmi görevlinin önüne çıkarılacak ve uygun bir süre içinde yargılanma ya da salıverilme hakkına sahip olacaktır. Yargılanmayı bekleyen kişilerin gözaltında tutulmaları genel kural olmayacaktır; ancak, salıverme, sanığın duruşmalarda, adli takibatın diğer safhalarında ve gerekli hallerde hükmün infazında hazır bulunması için güvencelere bağlanabilir.
4. Yakalanma ya da tutuklanma yoluyla özgürlüğünden yoksun bırakılan herkesin, mahkemenin gecikmeksizin tutuklamanın yasallığı konusunda karar vermesini ve yakalamanın yasal olmaması halinde, salıverilmesini kararlaştırması için mahkemeye başvurma hakkı vardır.
5. Yasal olmayan bir yakalama ya da tutuklama işleminden mağdur olan herkesin, icrası kabil zorunlu tazminat hakkı olacaktır.


MADDE 10
1. Özgürlüklerinden yoksun bırakılan herkese insanca ve kişinin doğuştan sahip olduğu onura saygı gösterilerek davranılır.
2.(a) Sanık durumunda olan kişiler, istisnai durumlar dışında, hüküm giymiş kişilerden ayrı tutulacaklar ve hüküm giymemiş kişilerin statüsüne uygun ayrı işlem göreceklerdir.
(b) Küçük sanıklar, yetişkin olanlardan ayrı tutulacaklar ve durumlarının karara bağlanması için mümkün olan en kısa sürede mahkeme önüne çıkartılacaklardır.
3. Cezaevi sistemi, asıl amacı mahkumların ıslahı ve topluma yeniden kazandırılması olan bir sistem olarak ele alınacaktır. Küçük suçlular yetişkinlerden ayrı tutulacak ve kendilerine yaşlarına ve yasal statülerine uygun biçimde davranılacaktır.


MADDE 11
Hiç kimse, sırf bir akitten doğan yükümlülüğünü yerine getiremediği gerekçesiyle hapsedilemez.


MADDE 12
1. Yasal olarak bir Devletin ülkesinde bulunan herkes, o ülke içinde özgürce hareket etme hakkına ve ikametgahını seçme özgürlüğüne sahiptir.
2. Herkes, kendi ülkesi de dahil olmak üzere, herhangi bir ülkeyi terketmekte özgürdür.
3. Yukarıda sözü edilen haklara, ulusal güvenliği, kamu düzenini, kamu sağlığını ya da genel ahlakı veya başkalarının hak ve özgürlüklerini korumak üzere yasalarla konmuş ve bu Sözleşme'de tanınan diğer haklarla uyumlu olanlar dışında herhangi bir sınırlama konulamaz.
4. Hiç kimse, kendi ülkesine girme hakkından keyfi olarak yoksun bırakılamaz.


MADDE 13
Bu Sözleşme'ye Taraf Devletlerden birinin ülkesinde yasal olarak bulunan bir yabancı, bu ülkeden ancak yasalara uygun olarak verilmiş bir karar uyarınca sınırdışı edilebilir ve ulusal güvenlik bakımından zorunlu nedenler aksini gerektirmedikçe, sınırdışı edilmesine karşı nedenler ileri sürmesine ve durumunun yetkili makamlar ya da yetkili makamlarca özel olarak atanmış kişi ya da kişilerce yeniden gözden geçirilmesine ve bu amaçla yetkili merciler önünde temsil edilmesine izin verilecektir.


MADDE 14
1. Herkes mahkemeler ve yargı organları önünde eşittir. Herkes, bir suçla itham edildiğinde ya da bir hukuk davasında hak ve yükümlülükleri hakkında karar verilirken, yasalar uyarınca kurulmuş yetkili, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme önünde adil ve kamuya açık bir duruşma hakkına sahiptir. Demokratik bir toplumda ahlak, kamu düzeni ya da ulusal güvenlik gerekçeleriyle ya da tarafların özel hayatları bunu gerektirdiğinde, ya da özel durumlarda, mahkeme, açıklığın adalete zarar vereceği düşüncesine vardığı takdirde, mahkemenin gerekli gördüğü ölçüde, basın ve dinleyiciler duruşmaların tümü ya da bir kısmının dışında tutulabilirler. Ancak, küçüklerin çıkarları aksini gerektirmedikçe, ya da duruşmalar çocukların vesayetine ilişkin evlilikle ilgili uyuşmazlıklar hakkında olmadıkça, ceza ya da hukuk davalarında verilecek herhangi bir kararın aleni olması zorunludur.
2. Bir suçla itham edilen herkes, yasalara göre suçlu olduğu kesinleşene dek masum kabul edilmek hakkına sahiptir.
3. Herkes, itham edildiği suçla ilgili olarak, tam bir eşitlik içinde, aşağıdaki asgari garantilere sahip olacaktır:
(a) Kendisine, en kısa zamanda ve anlayacağı bir dilde, aleyhindeki iddianın niteliği ve nedenleri hakkında ayrıntılı bilgi verilmesi;
(b) Savunmasını hazırlayabilmek ve kendi seçtiği avukatla temas edebilmek için yeterli zaman ve kolaylıkların tanınması;
(c) Gereksiz bir gecikme olmadan yargılanması;
(d) Yargılanmada hazır bulunması ve kendisini ya doğrudan ya da kendi seçtiği avukat yardımı ile savunması; avukatı yoksa, bu hakkının var olduğunun kendisine bildirilmesi; adaletin gerektirdiği her durumda kendisine bir avukat tayin edilmesi ve böyle durumlarda ödeme yapma olanağı yoksa bu yardımın parasız olarak sağlanması;
(e) Aleyhindeki tanıklara soru sorabilmesi ya da soru sordurabilmesi, lehindeki tanıkların da aleyhindeki tanıklarla aynı şekilde sorgulanabilmelerinin sağlanması;
(f) Mahkemede kullanılan dili anlamıyor veya konuşamıyorsa bir tercümanın parasız yardımının sağlanması;
(g) Kendi aleyhinde tanıklıkta bulunmaya ya da suç itirafına zorlanmaması.
4. Küçükler için yargılama bu kişilerin yaşları ve topluma yeniden kazandırılmaları düşüncesi gözönüne alınarak yürütülecektir.
5. Bir suçtan hüküm giyen herkes, mahkumiyet ve cezanın yasalara uygun olarak daha yüksek bir yargı organınca yeniden incelenmesi hakkına sahip olacaktır.
6. Kesin bir kararla bir suçtan dolayı mahkum olan ve daha sonra hakkındaki hüküm, adaletin yanlış tecelli ettiğini kat'i şekilde ortaya koyan yeni veya yeni ortaya çıkan bir maddi delil dolayısıyla bozulan veya bu sebeple affa uğrayan bir kişi, evvelce bilinmeyen maddi delilin zamanında ortaya çıkmamasında kısmen ya da tamamen kendi kusuru bulunduğu ispat edilmediği takdirde, böyle bir hükmün sonucunda ceza çekmesinin karşılığı olarak yasalara uygun şekilde tazminata hak kazanır.
7. Hiç kimse, bir ülkenin yasalarına ve ceza usulüne göre daha önce kesin olarak mahkum olmuş ya da beraat etmişse, aynı fiil için yeniden yargılanamaz ve cezalandırılamaz.


MADDE 15
1. Hiç kimse, işlendiği zamanda ulusal ya da uluslararası hukuk bakımından suç sayılmayan bir fiil ya da ihmal yüzünden suçlu sayılamaz. Suç sayılan bir fiile, işlendiği zaman yürürlükte olan bir cezadan daha ağır ceza verilemez. Fiilin işlenmesinden sonra yasalarda bu fiile karşılık daha hafif bir ceza öngörülecek olursa, fiili işleyene bu ikinci ceza uygulanır.
2. Bu maddenin hiçbir hükmü, işlendiği sırada uluslar topluluğunun kabul ettiği genel hukuk ilkelerine göre suç sayılan bir fiil ya da ihmal yüzünden bir kimsenin yargılanmasını ya da cezalandırılmasını engelleyemez.


MADDE 16
Herkes, her yerde, kanun önünde kişi olarak tanınma hakkına sahip olacaktır.


MADDE 17
1. Hiç kimsenin özel hayatına, ailesine, evine ya da haberleşmesine keyfi ya da yasadışı olarak müdahale edilemez; hiç kimsenin şeref ve itibarına yasal olmayan tecavüzlerde bulunulamaz.
2. Herkesin, bu gibi müdahalelere ya da tecavüzlere karşı yasalarca korunma hakkı vardır.


MADDE 18
1. Herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahip olacaktır. Bu hak, herkesin istediği dine ya da inanca sahip olması ya da bunları benimsemesi özgürlüğünü ve herkesin aleni veya özel olarak bireysel ya da başkaları ile birlikte toplu olarak, kendi din ya da inancını ibadet, icra, bunun icaplarını yerine getirme ya da öğretme bakımından ortaya koyma özgürlüğünü de içerir.
2. Hiç kimse, kendi seçtiği bir din ya da inanca sahip olma ya da bunu benimseme özgürlüğünü zedeleyecek bir baskıya maruz bırakılamaz.
3. Bir kimsenin kendi dinini veya inançlarını ortaya koyma özgürlüğüne ancak yasalarla belirlenen ve kamu güvenliğini, düzenini, sağlığını, ahlakını ya da başkalarının temel hak ve özgürlüklerini korumak için gerekli kısıtlamalar getirilebilir.
4. Bu Sözleşme'ye Taraf Devletler, ana-babaların ve, uygulanabilir olan durumlarda, yasalarca saptanmış vasilerin, çocuklarına kendi inançlarına uygun bir dinsel ve ahlaki eğitim verme özgürlüklerine saygı göstermekle yükümlüdürler.


MADDE 19
1. Herkes, kimsenin müdahalesi olmaksızın istediği düşünceye sahip olma hakkına sahiptir.
2. Herkes, düşüncelerini açıklama hakkına sahiptir; bu hak, herkesin, ülkesel sınırlara bağlı olmaksızın her çeşit bilgiyi ve fikri, sözlü, yazılı ya da basılı biçimde, sanat eserleri biçiminde ya da kendi seçeceği herhangi bir başka biçimde araştırma, edinme ve iletme özgürlüğünü de içerir.
3. Bu maddenin 2. fıkrasında öngörülen hakların kullanılması, özel bazı görev ve sorumlulukları da beraberinde getirir. Dolayısıyla, bunlara bazı sınırlamalar da konulabilir; ancak, bu sınırlamaların yasalarda öngörülmüş olması ve;
(a) Başkalarının haklarına ve şöhretine saygı bakımından ve;
(b) Ulusal güvenliğin, kamu düzeninin ya da kamu sağlığı ve genel ahlakın korunması bakımlarından gerekli olması zorunlu olmalıdır.


MADDE 20
1. Her türlü savaş propagandası yasalarla yasaklanır.
2. Ulusal, ırksal ya da dinsel nefretin ayrımcılık, düşmanlık ya da şiddete kışkırtma şeklini alacak biçimde savunulması yasalarla yasaklanır.


MADDE 21
Barışçı toplantı hakkı tanınacaktır. Bu hakkın kullanılmasına, yasalara uygun olarak konulmuş ve demokratik bir toplumda ulusal güvenlik ya da kamu güvenliği, kamu düzeni bakımından ve kamu sağlığının, genel ahlakın korunması ya da başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması bakımından gerekli olan sınırlamalardan başka sınırlama getirilemez.


MADDE 22
1. Herkesin, kendi çıkarlarını korumak için sendikalar kurmak ya da bunlara girmek hakkı da dahil olmak üzere, başkalarıyla biraraya gelip dernek kurma hakkı vardır.
2. Bu hakkın kullanılmasına, yasalara uygun olarak konulmuş ve demokratik bir toplumda ulusal güvenlik ya da kamu güvenliği, kamu düzeni bakımından ve kamu sağlığının, genel ahlakın korunması ya da başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması bakımından gerekli olan sınırlamalardan başka sınırlama getirilemez. Bu madde, silahlı kuvvetler ya da polis teşkilatı mensuplarına bu hakkın kullanılmasında yasal sınırlamalar konulmasını engellemez.
3. Bu maddenin hiçbir hükmü, Sendika Kurma Özgürlüğü ve Sendika Hakkının Korunmasına İlişkin 1948 tarihli Uluslararası Çalışma Örgütü Sözleşmesi'ne Taraf olan Devletlere, bu Sözleşme'de öngörülen güvencelere zarar verecek yasama tedbirleri alma ya da hukuki uygulamalarda bulunma yetkisini vermez.


MADDE 23
1. Aile, toplumun doğal ve temel birimidir ve toplum ve devlet tarafından korunma hakkına sahiptir.
2. Evlenebilecek yaşta bulunan erkeklerle kadınlara, evlenme ve bir aile kurma hakkı tanınacaktır.
3. Evlenmek niyetinde olan eşlerin tam ve özgür rızası olmaksızın hiçbir evlilik bağı kurulamaz.
4. Bu Sözleşme'ye Taraf Devletler, eşlerin evlenirken, evlilik süresince ve evliliğin sona ermesinde eşit hak ve sorumluluklara sahip olmalarını sağlamak için gerekli tedbirleri alacaklardır. Evlilik sona erdiğinde, çocuklar için gerekli olan koruyucu hükümler öngörülmesi sağlanacaktır.

MADDE 24
1. Her çocuk, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet ya da doğum bakımından hiçbir ayrım gözetilmeksizin, reşit olmayan kişi statüsünün gerektirdiği koruma tedbirlerinin ailesi, toplumu ya da devleti tarafından alınması hakkına sahiptir.
2. Her çocuk, doğumundan hemen sonra nüfus kütüğüne kaydedilecek ve bir isme sahip olacaktır.
3. Her çocuğun bir vatandaşlık kazanma hakkı vardır.


MADDE 25
Her yurttaş, 2. Maddede belirtilen ayrımlara ve makul olmayan kısıtlamalara bağlı olmaksızın:
(a) Doğrudan doğruya ya da özgürce seçilmiş temsilciler aracılığı ile kamu yönetimine katılma;
(b) Genel, eşit ve gizli oyla belirli dönemlerde yapılan, seçmenlerin iradelerini özgürce ortaya koymalarını garanti eden gerçek seçimlerde oy kullanma ve seçilme;
(c) Genel anlamda eşit olarak, ülkesinin kamu hizmetlerine girme hak ve fırsatına sahiptir.


MADDE 26
Herkes yasalar önünde eşittir ve hiçbir ayrım gözetilmeksizin yasalarca eşit derecede korunur. Bu bakımdan, yasalar her türlü ayrımı yasaklayacak ve ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka fikir, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğum veya diğer statüler gibi, her bağlamda ayrımcılığa karşı eşit ve etkili korumayı temin edecektir.


MADDE 27
Etnik, dinsel ya da dil azınlıklarının bulunduğu devletlerde, bu azınlıklara mensup olan kişiler, kendi gruplarının diğer üyeleri ile birlikte, kendi kültürlerinden yararlanma, kendi dinlerine inanma ve bu dine göre ibadet etme, ya da kendi dillerini kullanma hakkından yoksun bırakılmayacaklardır.

BÖLÜM IV
MADDE 28
1. Bir İnsan Hakları Komitesi kurulacaktır. (Bu Sözleşme'de bundan böyle Komite olarak anılacaktır). Bu Komite onsekiz üyeden oluşacak ve aşağıda belirtilen görevleri yürütecektir.
2. Komite, bu Sözleşme'ye Taraf Devletlerin vatandaşlarından, yüksek ahlaki karaktere sahip ve insan hakları alanında ehliyetleri ile tanınan kişilerden oluşacak, hukuk deneyimi olan bazı kişilerin Komite'ye katılmasının yararı da gözönünde bulundurulacaktır.
3. Komite üyeleri seçim yolu ile gelecekler ve kendi kişisel sıfatları ile görev yapacaklardır.


MADDE 29
1. Komite üyeleri, 28. maddede belirtilen niteliklere sahip olan ve Sözleşme'ye Taraf Devletlerce bu görev için aday gösterilen kişilerin listesinden gizli oyla seçileceklerdir.
2. Bu Sözleşme'ye Taraf her Devlet iki kişiden fazla aday gösteremez. Bu kişiler, aday gösteren Devletin vatandaşları olmalıdır.
3. Bir kimse, yeniden aday gösterilebilecektir.


MADDE 30
1. İlk seçim, bu Sözleşme'nin yürürlüğe girdiği tarihten sonra en geç altı ay içinde yapılacaktır.
2. 34. Madde uyarınca boşalan üyelikler için yapılacak seçimlerin dışında, seçim tarihinden en az dört ay önce Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, bu Sözleşme'ye Taraf Devletlere, üç ay içinde Komite üyeliği için aday göstermeleri için yazılı bir çağrıda bulunacaktır.
3. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, bu şekilde aday gösterilenlerin alfabetik listesini, aday gösteren Devletleri de belirterek hazırlayacak ve bu listeyi her seçimden en az bir ay önce bu Sözleşme'ye Taraf Devletlere iletecektir.
4. Komite üyelerinin seçimi, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde düzenleyeceği, Sözleşme'ye Taraf Devletler toplantısında yapılır. Bu Sözleşme'ye Taraf Devletlerden üçte ikisinin toplantı nisabını oluşturacağı bu toplantıda Komite'ye, Taraf Devletlerin hazır bulunan ve oy kullanan temsilcilerinin oylarının en çoğunu alan ve salt çoğunluğunu sağlayan adaylar seçilecektir.


MADDE 31
1. Komite'de aynı Devletten birden fazla üye bulunamaz.
2. Komite'nin seçiminde üyeliğin adil coğrafi dağılımı esası ve farklı uygarlık biçimleri ile belli başlı hukuk sistemlerinin temsili esası gözönünde bulundurulur.


MADDE 32
1. Komite üyeleri dört yıllık bir süre için seçilirler. Tekrar aday gösterilmeleri halinde yeniden seçilme hakları vardır. Ancak, ilk seçimde seçilen üyelerden dokuzunun süresi iki yıl sonunda dolar; ilk seçimden hemen sonra, 30. Maddenin 4. fıkrasında belirtilen toplantı Başkanı tarafından çekilecek kura ile bu dokuz üyenin adları saptanır.
2. Görev süresinin sona ermesi üzerine, bu Sözleşme'nin bu bölümünde yukarıda yer alan maddeler uyarınca seçimler yapılır.


MADDE 33
1. Öteki üyelerin oybirliği ile varacakları görüşe göre Komite üyelerinden biri, geçici nitelikte bir hazır bulunmama durumu dışında başka bir nedenle görevini yapamaz hale gelmiş ise, Komite Başkanı durumu Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'ne bildirir; o da o üyeliğin boş olduğunu ilan eder.
2. Komite üyelerinden birinin ölümü ya da görevden çekilmesi halinde Başkan hemen Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'ne durumu bildirir, o da ölüm ya da çekilmenin hüküm doğurduğu tarih itibariyle bu üyeliğin boş olduğunu ilan eder.


MADDE 34
1. 33. Madde uyarınca bir üyeliğin boş olduğunun ilan edilmesi halinde ve yeri boşalan üyenin görev süresi ilan tarihinden sonra altı ay içinde sona ermiyorsa, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri durumu bu Sözleşme'ye Taraf Devletlere bildirir, onlar da boşluğu doldurmak amacı ile 29. Madde uyarınca iki ay içinde aday gösterebilirler.
2. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, bu şekilde aday gösterilen kişilerin alfabetik bir listesini hazırlar ve bu Sözleşme'ye Taraf Devletlere iletir. Boş bulunan üyelik için seçim, Sözleşme'nin bu bölümünün ilgili hükümlerine uygun olarak yapılır.
3. 33. Madde hükümlerine göre ilan edilen boşluğu doldurmak üzere seçilen Komite üyesi, işbu madde hükümleri uyarınca yeri boşalmış olan üyenin kalan süresinin sonuna kadar görev yapar.


MADDE 35
Komite üyeleri, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun onayı ile, Komite'nin sorumluluklarının önemi gözönüne alınarak, Genel Kurul tarafından saptanacak koşullara göre Birleşmiş Milletler'in kaynaklarından maaş alırlar.


MADDE 36
Bu Sözleşme uyarınca Komite'nin görevlerinin etkili bir biçimde yürütülebilmesi için Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri gerekli eleman ve kolaylıkları sağlar.


MADDE 37
1. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, Komite'nin ilk oturumunu Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde toplar.
2. Komite, ilk oturumundan sonra, kendi çalışma usullerinde öngörülen zamanlarda toplanır.
3. Komite normal olarak Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde ya da Cenevre'deki Birleşmiş Milletler Ofisi'nde toplanır.


MADDE 38
Komite'nin her üyesi, göreve başlamadan önce, görevlerini tarafsız ve vicdanına göre yürüteceği konusunda Komite önünde and içer.


MADDE 39
1. Komite, memurlarını iki yıllık bir süre için seçer. Memurlar yeniden seçilebilirler.
2. Komite, çalışma usullerini kendisi belirler; ancak bu kurallar, diğer hususların yanısıra:
(a) Toplantı yeterlik sayısının oniki üyeden oluşacağını;
(b) Komite kararlarının, mevcut üyelerin çoğunluğu ile alınacağını da içermelidir.


MADDE 40
1. Bu Sözleşme'ye Taraf Devletler, bu Sözleşme'de tanınan hakların gerçekleştirilmesini sağlamak üzere aldıkları tedbirler ve bu hakların kullanılmasında kaydedilen gelişmeler konusunda:
(a) Bu Sözleşme'nin ilgili Taraf Devletler bakımından yürürlüğe girmesinden sonra bir yıl içinde;
(b) Bundan sonra da Komite ne zaman isterse, rapor sunmakla yükümlüdürler.
2. Bütün raporlar Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'ne sunulur. Genel Sekreter bu raporları, incelenmek üzere Komite'ye sunar. Raporlarda, eğer varsa, bu Sözleşme'nin uygulanmasını etkileyen unsur ve güçlükler belirtilir.
3. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, Komite'ye danıştıktan sonra, bu raporların ilgili ihtisas kuruluşlarının yetki alanlarına giren bölümlerini, bu kuruluşlara iletebilir.
4. Komite, bu Sözleşme'ye Taraf Devletlerin kendisine sunduğu raporları inceler. Kendi raporlarını ve uygun göreceği görüşleri Taraf Devletlere iletir. Komite, bu Sözleşme'ye Taraf Devletlerin kendisine gönderdiği raporların birer örneği ile birlikte kendi görüşlerini Ekonomik ve Sosyal Konsey'e de iletebilir.
5. Bu Sözleşme'ye Taraf Devletler, bu maddenin 4. fıkrası uyarınca belirtilen görüşler hakkındaki kendi görüş ve yorumlarını Komite'ye sunabilirler.


MADDE 41
1. Bu Sözleşme'ye Taraf olan bir Devlet, Komite'nin başka bir Devletin bu Sözleşme'den doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği yolundaki iddiasını içeren her türlü başvuruyu kabul etme ve inceleme yetkisini bu madde uyarınca tanıdığını herhangi bir anda bildirebilir. Bu maddede belirtilen başvuruların Komite tarafından kabul edilip incelenmesi ancak, bunların Komite'nin kendisi bakımından yetkili olduğunu bildiren bir Taraf Devlet tarafından yapılması halinde mümkündür. Böyle bir bildirimde bulunmamış olan bir Taraf Devleti ilgilendiren başvurular Komite tarafından kabul edilemez. Bu madde uyarınca kabul edilen başvurular, aşağıdaki usule uygun olarak ele alınır:
(a) Bu Sözleşme'ye Taraf olan herhangi bir Devlet, başka bir Taraf Devletin bu Sözleşme'nin hükümlerini yerine getirmediği görüşüne varırsa, sorunu, yazılı başvuru yoluyla o Taraf Devletin dikkatine sunabilir. Başvuruyu alan Devlet, başvurunun alınmasından sonra üç ay içinde sorunu açıklığa kavuşturan bir yazılı açıklama ya da herhangi bir yazılı beyanla ilgili Devlete açıklamada bulunur. Bu açıklamanın mümkün ve uygun olduğu ölçüde soruna ilişkin uygulanan, uygulanacak olan ve uygulanabilecek nitelikte olan iç hukuk usullerine ve çözüm yollarına ilişkin bilgiyi de içermesi gerekir.
(b) İlk başvurunun alınmasından sonra altı ay içinde bu sorun ilgili her iki Taraf Devleti de tatmin edecek bir biçimde düzeltilmemiş ise, ilgili Taraf Devletlerden herhangi birinin, ilgili Devlete ve Komite'ye bildirmek suretiyle, sorunu Komite'ye götürme hakkı vardır.
(c) Komite'nin kendisine iletilen herhangi bir sorunu ele alması ancak, uluslararası hukukun genel olarak kabul edilmiş ilkelerine uygun olarak bütün iç hukuk yollarına başvurulduğu ve bu yolların tüketildiği kanısına varması halinde mümkündür. Başvurulan çözüm yollarının makul olmayan bir biçimde uzaması halinde, bu kural geçerli olmayacaktır.
(d) Komite, bu maddede öngörülen başvuruları incelerken kapalı oturum yapar.
(e) Bu maddenin (c) bendi saklı kalmak üzere Komite, sorunun bu Sözleşme'de tanınan insan hak ve temel özgürlüklerine saygı temeli üzerinde dostane bir çözüme kavuşturulması amacı ile, ilgili Taraf Devletler nezdinde iyi niyet girişimlerinde bulunur.
(f) Komite, kendisine iletilen herhangi bir sorunda, (b) bendinde sözü edilen Taraf Devletlere, gerekli bilgileri Komite'ye vermeleri için çağrıda bulunabilir.
(g) Sorun Komite'de ele alındığı zaman, (b) bendinde sözü edilen ilgili Taraf Devletler, Komite'de temsil edilme ve sözlü ve/veya yazılı beyanlarda bulunma hakkına sahiptirler.
(h) Komite, (b) bendinde belirtilen bildirimin alınmasından sonra oniki ay içinde aşağıda gösterilen şekillerde bir rapor hazırlar:
(i) (e) bendinde öngörülen biçimde bir sonuca ulaşıldığı takdirde, Komite, raporunu, vakıaların kısaca ortaya konması ve varılan sonucun belirtilmesi ile sınırlar;
(ii) (e) bendinde öngörülen biçimde bir sonuca ulaşılamamışsa, Komite raporunu vakıaların kısaca belirtilmesi ile sınırlar; ilgili Taraf Devletlerin yazılı beyanları ile sözlü beyanlarının tutanakları da bu rapora eklenir.
Her durumda, rapor ilgili Taraf Devletlere bildirilir.
2. İşbu maddenin hükümleri, Sözleşme'ye Taraf on Devletin maddenin 1. fıkrası uyarınca bildirimde bulundukları zaman yürürlüğe girer. Taraf Devletler bu bildirimlerini Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'ne iletirler, Genel Sekreter de bunların birer örneğini öteki Taraf Devletlere gönderir. Böyle bir bildirim Genel Sekreter'e duyurulmak suretiyle her zaman geri alınabilir. Böyle bir geri alma, daha önceden bu madde uyarınca yapılmış bir başvurunun konusunu oluşturan herhangi bir sorunun ele alınmasını engellemez; bildirimin geri alındığı yolundaki duyuru Genel Sekreter'in eline geçtikten sonra, geri alan Taraf Devlet yeni bir bildirimde bulunmadıkça, herhangi bir Taraf Devletten başka başvuru kabul edilmez.


MADDE 42
1. (a) 41. Maddeye uygun olarak Komite'ye iletilen bir soruna ilgili Taraf Devletleri tatmin edecek bir çözüm bulunamamış ise, Komite, ilgili Taraf Devletlerin önceden alınmış rızalarıyla bir ad hoc Uzlaştırma Komisyonu (Bundan böyle Komisyon olarak anılacaktır) kurabilir. Komisyon, sorunun bu Sözleşme'ye saygı temeli üzerinde dostane bir çözüme ulaştırılması amacıyla, ilgili Taraf Devletler nezdinde iyi niyet girişimlerinde bulunur;
(b) Komisyon, ilgili Taraf Devletlerin kabul edeceği beş kişiden oluşur. İlgili Taraf Devletler, Komisyon'un oluşum biçiminin tümü ya da bir kısmı hakkında üç ay içinde bir anlaşmaya varamazlarsa, Komisyon'un üzerinde anlaşmaya varılamayan üyeleri Komite'nin üyeleri tarafından ve kendileri arasından gizli oy ve üçte iki çoğunlukla seçilir.
2. Komisyon üyeleri kişisel sıfatlarıyla görev yaparlar. İlgili Taraf Devletlerin, bu Sözleşme'ye Taraf olmayan bir Devletin ya da 41. Madde uyarınca bildirimde bulunmamış olan bir Taraf Devletin vatandaşı olamazlar.
3. Komisyon Başkanını kendisi seçer; çalışma usullerini kendisi belirler.
4. Komisyon toplantıları normal olarak Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde ya da Cenevre'deki Birleşmiş Milletler Ofisi'nde yapılır. Ancak, Komisyon'un Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ve ilgili Taraf Devletlere danışarak saptayacağı başka uygun yerlerde de toplantı yapılabilir.
5. 36. Maddeye uygun olarak kurulan sekretarya, bu madde uyarınca kurulacak Komisyonların işlerini de yürütür.
6. Komite'nin edindiği ve derlediği bilgiler, Komisyon'a da verilir ve Komisyon diğer gerekli bilgileri vermeleri için ilgili Taraf Devletlere çağrıda bulunabilir.
7. Komisyon, sorunu tam olarak inceledikten sonra, ancak her durumda sorunu ele almasından başlayarak en geç oniki ay içinde, ilgili Taraf Devletlere bildirilmek üzere Komite Başkanı'na bir rapor sunar.
(a) Komisyon, sorunun incelenmesini oniki ay içinde tamamlayamamış ise raporunu, çalışmaları konusunda kısa bir açıklama ile sınırlar;
(b) Bu Sözleşme'de tanınan insan haklarına saygı temeli üzerinde dostane bir çözüm bulunabilmiş ise, Komisyon raporunu vakıaların ve varılan sonucun kısaca belirtilmesi ile sınırlar;
(c) (b) bendinde öngörüldüğü şekilde bir sonuca ulaşılmamış ise Komisyon'un raporu, ilgili Taraf Devletler arasındaki sorunlara ilişkin bütün vakıalar konusundaki bulgularla, sorunun dostane bir çözüme ulaştırılması imkanları konusunda Komisyon'un görüşlerini kapsar. Bu rapor, ilgili Taraf Devletlerin yazılı beyanları ile sözlü beyanlarının tutanaklarını da içerir.
(d) Komisyon'un raporu (c) bendinde öngörülen biçimde sunulmuş ise, ilgili Taraf Devletler, raporu almalarından sonra üç ay içinde, Komisyon raporunda belirtilen hususları kabul edip etmediklerini Komite Başkanı'na bildireceklerdir.
8. Bu madde hükümleri, Komite'nin 41. Maddede öngörülen sorumluluklarını haleldar etmemektedir.
9. İlgili Taraf Devletler, Komisyon üyelerinin tüm harcamalarını, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin belirleyeceği tahminlere göre eşit olarak paylaşırlar.
10. İlgili Taraf Devletlerin bu maddenin 9. fıkrası uyarınca ödeme yapmalarından önce, gerekirse Komisyon üyelerinin harcamalarını karşılamak üzere Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri yetkili kılınır.


MADDE 43
Komite üyeleri ile, 42. Maddeye göre atanabilecek ad hoc uzlaştırma komisyonlarının üyeleri, Birleşmiş Milletler'in Ayrıcalıkları ve Dokunulmazlıkları Sözleşmesi'nin ilgili bölümlerinde Birleşmiş Milletler adına görev yapan uzmanlar için öngörülmüş bulunan kolaylıklardan, ayrıcalıklardan ve dokunulmazlıklardan yararlanma hakkına sahiptirler.


MADDE 44
Bu Sözleşme'nin uygulanması ile ilgili hükümler, Birleşmiş Milletler ile ihtisas kuruluşlarının kuruluş belgelerinde ve sözleşmelerinde öngörülen insan hakları alanında izlenecek usullere halel getirmez ve bu hükümler, bu Sözleşme'ye Taraf Devletlerin bir uyuşmazlığı, kendi aralarında yürürlükte olan genel ya da özel uluslararası andlaşmalara uygun olarak çözmek için başka usullere başvurmalarını engellemez.


MADDE 45
Komite, Ekonomik ve Sosyal Konsey aracılığı ile Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na yıllık çalışma raporları sunar.


BÖLÜM V
MADDE 46
Bu Sözleşme'nin hiçbir hükmü, bu Sözleşme'de ele alınan konularda Birleşmiş Milletler ve ihtisas kuruluşlarının çeşitli organlarının sorumluluklarını belirleyen Birleşmiş Milletler Şartı'nın ve ihtisas kuruluşlarının kuruluş belgelerinin hükümlerini haleldar edecek şekilde yorumlanamaz.


MADDE 47
Bu Sözleşme'nin hiçbir hükmü, tüm halkların doğal zenginlik ve kaynaklarından tam olarak ve özgürce yararlanma ve bunları kullanma konusunda kendiliklerinden sahip bulundukları hakları haleldar edecek şekilde yorumlanamaz.


BÖLÜM VI
MADDE 48
1. Bu Sözleşme, Birleşmiş Milletler'in ya da onun ihtisas kuruluşlarından herhangi birinin üyesi olan ya da Uluslararası Adalet Divanı Statüsü'ne Taraf olan bütün Devletlerin, ya da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından bu Sözleşme'ye Taraf olmaya çağrılan herhangi bir başka Devletin imzasına açıktır.
2. Bu Sözleşme, onaylamaya tabidir. Onay belgeleri Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'ne tevdi edilecektir.
3. Bu Sözleşme, bu maddenin 1. fıkrasında belirtilen her Devletin katılmasına açıktır.
4. Katılma, bir katılma belgesinin Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'ne tevdi edilmesiyle gerçekleşir.
5. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, her onaylama ya da katılma belgesinin kendisine iletildiğini, bu Sözleşme'yi imzalamış ya da ona katılmış olan bütün Devletlere bildirecektir.


MADDE 49
1. Bu Sözleşme, otuzbeşinci onay belgesinin ya da katılma belgesinin Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'ne iletilmesi tarihinden üç ay sonra yürürlüğe girecektir.
2. Otuzbeşinci onay belgesinin ya da katılma belgesinin iletilmesinden sonra bu Sözleşme, onaylayan ya da buna katılan her Devlet bakımından, o Devletin kendi onay ya da katılma belgesinin iletilmesinden üç ay sonra yürürlüğe girecektir.


MADDE 50
Bu Sözleşme'nin hükümleri, hiçbir sınırlama ya da istisna olmaksızın Federal Devletlerin bütün kesimleri bakımından geçerli olacaktır.


MADDE 51
1. Bu Sözleşme'ye Taraf olan her Devlet değişiklik önerebilir ve bunu Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'ne iletebilir. Bunun üzerine Genel Sekreter bütün değişiklik önerilerini bu Sözleşme'ye Taraf Devletlere göndererek, bu önerileri ele almak ve bunlar üzerinde bir oylama yapmak amacıyla bir Taraf Devletler konferansı düzenlenmesinden yana olup olmadıklarını bildirmelerini ister. Taraf Devletlerden en az üçte birinin böyle bir konferans toplanmasını desteklemesi halinde Genel Sekreter, Birleşmiş Milletler'in gözetimi altında böyle bir konferans toplar. Konferansda hazır bulunan ve oy veren Taraf Devletlerin çoğunluğu tarafından kabul edilen herhangi bir değişiklik, onaylanmak üzere Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na sunulur.
2. Değişikliklerin yürürlüğe girmesi, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nca onaylanması ve bu Sözleşme'ye Taraf Devletlerin üçte ikisi tarafından kendi anayasal kurallarına uygun olarak kabul edilmesiyle olur.
3. Değişiklikler yürürlüğe girdiği zaman, bunları kabul eden Taraf Devletleri bağlar; öteki Taraf Devletler ise bu Sözleşme'nin hükümleri ile ve daha önce kabul etmiş oldukları değişiklikler ile bağlı kalırlar.


MADDE 52
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, 48. Maddenin 5. fıkrasındaki bildirimler dışında, aynı Maddenin 1. fıkrasında belirtilen bütün Devletlere aşağıdakileri bildirmekle yükümlüdür:
(a) 48. Maddede belirtilen imzalar, onaylamalar ve katılmalar;
(b) 49. Madde uyarınca bu Sözleşme'nin yürürlüğe giriş tarihi ve 51. Madde uyarınca bir değişikliğin yürürlüğe giriş tarihi.


MADDE 53
1. Çince, Fransızca, İngilizce, İspanyolca ve Rusça metinleri aynı derecede geçerli olan bu Sözleşme, Birleşmiş Milletler arşivinde saklanacaktır.
2. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, bu Sözleşme'nin onaylı örneklerini 48. Maddede belirtilen tüm Devletlere gönderecektir.


BİRİNCİ BEYAN
Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme'nin onayı sırasında Türkiye Cumhuriyeti tarafından yapılan beyanın metni.
"Türkiye Cumhuriyeti bu Sözleşme'den doğan yükümlülüklerini, BM Yasası (Charter) (özellikle 1. ve 2. maddeler) çerçevesindeki yükümlülüklerine uygun olarak yerine getireceğini beyan eder."
Text of the Declaration made by the Republic of Turkey upon ratification of the International Covenant on Civil and Political Rights.
"The Republic of Turkey declares that; it will implement its obligations under the Covenant in accordance to the obligations under the Charter of the United Nations (especially Article 1 and 2 thereof)."


İKİNCİ BEYAN
Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme'nin onayı sırasında Türkiye Cumhuriyeti tarafından yapılan beyanın metni.
"Türkiye Cumhuriyeti, bu Sözleşme'nin hükümlerinin yalnızca diplomatik ilişkisi bulunan Taraf Devletlere karşı uygulanacağını beyan eder."
Text of the declaration made by the Republic of Turkey upon ratification of the International Covenant on Civil and Political Rights.
"The Republic of Turkey declares that it will implement the provisions of this Covenant only to the States with which it has diplomatic relations."


ÜÇÜNCÜ BEYAN
Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme'nin onayı sırasında Türkiye Cumhuriyeti tarafından yapılan beyanın metni.
"Türkiye Cumhuriyeti, bu Sözleşme'nin ancak Türkiye Cumhuriyeti'nin Anayasası'nın ve yasal ve idari düzeninin yürürlükte olduğu ülkesel sınırlar itibarıyla onaylanmış bulunduğunu beyan eder."
Text of the Declaration made by the Republic of Turkey upon ratification of International Covenant on Civil and Political Rights.
"The Republic of Turkey declares that this Convention is ratified exclusively with regard to the national territory where the Constitution and the legal and administrative order of the Republic of Turkey are applied."


ÇEKİNCE
Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme'nin onayı sırasında Türkiye Cumhuriyeti tarafından Sözleşme'nin 27. maddesi ile ilgili olarak konan çekincenin metni.
"Türkiye Cumhuriyeti, Sözleşme'nin 27. maddesini, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın ve 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Barış Andlaşması ve Ek'lerinin ilgili hükümlerine ve usullerine göre uygulama hakkını saklı tutar."
Text of the Reservation of the Republic of Turkey upon ratification of the International Covenant on Civil and Political Rights.
"The Republic of Turkey reserves the right to interpret and apply the provisions of Article 27 of the International Covenant on Civil and Political Rights in accordance with the related provisions and rules of the Constitution of the Republic of Turkey and the Treaty of Lausanne of 24 July 1923 and its Appendixes."